Translation of "Satisfacer" in Turkish

0.024 sec.

Examples of using "Satisfacer" in a sentence and their turkish translations:

Era difícil de satisfacer.

Onu memnun etmek zordu.

No puedo satisfacer sus demandas.

Ben onların taleplerini karşılayamam.

Quería satisfacer a la multitud.

O, kalabalığı memnun etmek istedi.

Satisfacer sus necesidades será un gran desafío.

onların ihtiyaçlarını karşılamak büyük bir zorluk.

Es muy difícil satisfacer a mi abuelo.

Dedemi memnun etmek çok zordur.

El arte de satisfacer es el arte de engañar.

Hoşa gitme sanatı, aldatma sanatıdır.

La tierra puede satisfacer nuestras necesidades, pero no nuestra avaricia.

Dünya ihtiyaçlarımızı tatmin edebilir ancak hırsımızı değil.

Mataban una llama todos los días para satisfacer al dios solar.

Güneş Tanrısı'nı mutlu etmek için her gün bir lama öldürdüler.

Con tres grandes apetitos que satisfacer, ella luchará por mantener a la familia.

Doyuracak üç büyük boğaz olduğundan anne, aileye yemek bulmakta güçlük çekecektir.

Sobre Hillary Clinton, ella todavía no puede satisfacer a su esposo. No olvidamos cómo dijo que satisfaría a toda América

Hillary Clinton hakkında, o daha kocasını tatmin edemiyor. Koskoca Amerika'yı nasıl tatmin edecek dediğini unutmadık

El hombre tiene muchos deseos que en realidad no quiere satisfacer, y sería un malentendido imaginar lo contrario. Quiere que sigan siendo deseos, tienen valor únicamente en su imaginación, su cumplimiento sería una amarga decepción para él. Un deseo así es el deseo de la vida eterna. Si se cumpliera, el hombre llegaría a hastiarse de vivir eternamente, y anhelaría la muerte.

İnsanın gerçekten yapmak istemediği bir sürü istekleri vardır, ve aksini düşünmek bir yanlış anlama olurdu.O onların istekler kalmasını ister, onların sadece onun hayalinde değeri vardır; Onların yapılması ona karşı daha şiddetli bir hayal kırıklığı olurdu. Böyle bir istek sonsuz hayat için istektir.Eğer onlar yerine getirilse, insan sonsuza kadar yaşamaktan tamamen usanırdı ve ölümü isterdi.