Examples of using "Ranas" in a sentence and their turkish translations:
Kurbağalar.
Kurbağalar sinek yerler.
Ben onun kurbağa yediğini duyuyorum.
Bu çayır kurbağa doludur.
Tetarlar kurbağa olurlar.
Çayır kurbağa ile doludur.
Kurbağalar yılanlardan korkarlar.
Tungara kurbağalarını avlayan bir yırtıcı var.
Fransız halkı kurbağa yer ve kabadır!
Kurbağalar yılanlardan korkuyor.
Bu gölette bir sürü kurbağa vardı.
Düzinelerce türden yüzlerce kurbağa çiftleşmek için bir araya gelir.
Çıkmaz ayın son çarşambası.
Bazı zehirli sarı kurbağalar bir insanı öldürecek kadar zehir barındırır.
Geçici orman havuzları suyu çok seven kurbağaları çeker.
Onlar parlak renkli kurbağalar olduğunu söylüyorlar fakat ben onları asla görmedim.
Benekli ağaç kurbağaları, geceleri birbirlerini dâhiyane bir şekilde görüyor.
Fakat kurbağaların görüşü florışı dalga boyuna mükemmel şekilde uyumlanmış durumda.