Examples of using "Cebollas" in a sentence and their turkish translations:
Hiç soğan soydun mu?
Tom bir miktar soğan doğradı.
Soğanları soy ve küp küp kes.
Ben iki kilo soğan istiyorum.
Tom çiğ soğanlardan nefret eder.
Soğanın kilosu kaç para?
Tom soğan sevmez.
Soğandan başka her şeyi yiyebilirim.
Soğan çiğ ya da pişmiş yenilebilir.
Soğanlar patateslerden daha çabuk pişer.
- Soğanları doğradığım zaman gözlerimden yaş geliyordu.
- Soğanları doğrarken gözüm yaşardı.
Mako şehri soğan yetiştiriciliği için bir merkezdi.
Hepsi çorbamın bir parçasıydı ama soğanlar hala yakıyordu.
O, hiçbir şekilde berbat çürüyen soğan kokusuna tahammül edemedi.
Salatalıklar, ıspanak, brokoli ve soğanlar nişastalı olmayan sebzeler olarak kabul edilirler.