Translation of "Lava" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "Lava" in a sentence and their turkish translations:

Él se lava.

O kendini yıkıyor.

Lava los platos.

Bulaşıkları yıka.

Lava el auto.

Arabayı yıka.

- Lavá todo.
- Lava todo.

Her şeyi yıka.

Anita lava la tina.

Anita küveti yıkıyor.

Él lava su camiseta.

O, tişörtünü yıkıyor.

Ella lava su falda.

Eteğini yıkıyor.

Ella lava el jersey.

Kazağını yıkıyor.

Ella lava una manzana.

Bir elma yıkıyor.

La lava es peligrosa.

Lav tehlikelidir.

- Una mano lava la otra.
- ¡Una mano lava a la otra!

Bir el diğerini yıkar.

- Él lava la bici cada semana.
- Lava la bicicleta todas las semanas.

O her hafta bisikleti yıkar.

- Él lava el coche todas las semanas.
- Lava el auto todas las semanas.

O her hafta arabayı yıkar.

- Mi padre cada tanto lava los platos.
- Mi padre a menudo lava los platos.

Babam sık sık bulaşıkları yıkar.

El padre se lava la cara.

Baba yüzünü yıkar.

La mujer se lava la cara.

Kadın yüzünü yıkıyor.

Él lava la bici cada semana.

O her hafta bisikleti yıkar.

Lava la manzana antes de comer.

Elmayı yemeden yıka.

Mi madre lava ropa todos los días.

Annem her gün çamaşır yıkar.

Tom lava su cabello sin usar champú.

Tom şampuan kullanmadan saçını yıkar.

Mi hermana se lava el pelo cada mañana.

Kız kardeşim her sabah saçını yıkar.

Lava tus manos con una barra de jabón.

Ellerini bir kalıp sabunla yıka.

¿Con que frecuencia se lava usted el pelo?

- Saçını ne sıklıkta yıkarsın?
- Ne sıklıkla saçını yıkarsın?

Tom se lava las manos todo el tiempo.

Tom her zaman ellerini yıkar.

Ella rompe un plato cada vez que los lava.

O her bulaşık yıkamada bir tabak kırar.

Por favor, lava bien la lechuga antes de comértela.

Lütfen marulu yemeden önce iyice yıkayın.

Ella dice que se lava los dientes todas las mañanas.

O, her sabah dişlerini fırçaladığını söylüyor.

Él lava su coche al menos una vez a la semana.

En az haftada bir kez arabasını yıkar.

Tom lava dos veces al año las cortinas de la cocina.

Tom yılda iki kez mutfak perdeleri yıkar.

- Él lava el coche.
- Está lavando el coche.
- Él está lavando el coche.

- O arabayı yıkıyor.
- O araba yıkar.

La lava, que se está extendiendo hacia el pueblo, atemoriza a los lugareños.

Kasabaya doğru ilerleyen lavlar yöre halkını korkutuyor.

- Mi hermana se lava los zapatos todos los domingos.
- Mi hermana limpia sus zapatos todos los domingos.

Kız kardeşim her pazar günü ayakkabılarını yıkar.

- Lava tus dientes por lo menos 2 veces al día.
- Cepíllate los dientes al menos dos veces al día.

Günde en az iki kez dişlerinizi fırçalayın.