Translation of "Peleaban" in Turkish

0.002 sec.

Examples of using "Peleaban" in a sentence and their turkish translations:

Las dos hermanas siempre peleaban entre sí.

İki kız kardeş birbirleriyle sürekli kavga ediyorlar.

Ella no podía entender por qué se peleaban.

Onların niçin dövüştüklerini anlayamadı.

La mamá separó a los niños que peleaban.

Anne dövüşen çocukları ayırdı.

Tom y Mary peleaban como perro y gato.

Tom ve Mary, kedi köpek gibi dalaştılar.