Examples of using "Navegar" in a sentence and their turkish translations:
Nasıl denize açılacağını sana kim öğretti.
Yarın denize açılacağız.
Ben denize açılmak istedim.
Ben geçen yıl yelken açmaya başladım.
Pazartesi günü gemi yolculuğuna gidiyoruz.
Tom bana yelkenli ile gitmeyi öğretiyor.
Ben tekneyle dünyayı gezmek istiyorum.
O, onunla birlikte yelkenli turuna gitmeye can atıyordu.
Tom yelken sporuna gitmenin eğlenceli olacağını düşündü.
Sadece fiziksel dünyayı değil,
O, Pasifik Okyanusu boyunca yelkenli ile gitme girişiminde başarısız oldu.
Motorlu tekne lisansı olan bir sınıf arkadaşım var.
bir dünyayı yönlendirmede daha yüksek bir kapasite demek.
Ancak, yine de okyanuslarda gezinmek için basit ve güvenilir bir yol sağlar.
sadece bir pusula ile gezinmeye çalışıyorsanız yönü koruduğu için bu projeksiyon büyük önem taşır.