Translation of "Enseñando" in Turkish

Aprendemos enseñando.

Öğreterek öğreniriz.

Estoy enseñando.

Öğretiyorum.

Enseñando, aprendemos.

Öğreterek öğreniriz.

Estoy enseñando bereber.

Ben Berberice öğretiyorum.

Estoy enseñando inglés.

İngilizce öğretiyorum.

Yo estaba enseñando.

Ben öğretiyordum.

Estoy enseñando euskera.

Ben Bask lisanı öğretiyorum.

- ¿Cuánto tiempo llevas enseñando francés?
- ¿Cuánto tiempo lleva enseñando francés?

Ne kadar süredir Fransızca öğretiyorsun?

Él está enseñando árabe.

O, Arapça öğretiyor.

- Yo enseño.
- Estoy enseñando.

Öğretiyorum.

Él tiene poca experiencia enseñando.

Öğretmenlikte çok az deneyime sahiptir.

Llevo tres años enseñando francés.

Üç yıldır Fransızca öğretiyorum.

Ella nos está enseñando francés.

O bize Fransızca öğretiyor.

Les estoy enseñando a nadar.

Onlara yüzmeyi öğretiyorum.

Tom nos está enseñando francés.

Tom bize Fransızca öğretiyor.

Enseñando que hay ilustraciones de historias

önümüzde hikâyelerin, mitolojik hikâyelerin

¿Cuánto tiempo llevas enseñando el español?

- Ne zamandır İspanyolca öğretiyorsun?
- Ne kadar süredir İspanyolca öğretiyorsun?

Tom me está enseñando a navegar.

Tom bana yelkenli ile gitmeyi öğretiyor.

Tomás me está enseñando a pintar.

Tom bana boya yapmayı öğretiyor.

Tom nos ha estado enseñando francés.

Tom bize Fransızca öğretmektedir.

Un maestro enseñando en la zona fronteriza

sınır bölgesinde öğretmenlik yapan bir öğretmen

¿Durante cuánto tiempo has estado enseñando inglés?

Ne kadar süredir İngilizce öğretiyorsun?

Él se gana la vida enseñando inglés.

Hayatını İngilizce dersi vererek kazanıyor.

Él está enseñando español a los niños.

O çocuklara İspanyolca öğretiyor.

Ahora Tom está enseñando inglés en Japón.

Tom şu anda Japonya'da İngilizce öğretiyor.

Sabía que estaría enseñando habilidades para la vida.

Yaşam becerileri öğreteceğimi biliyordum,

No sabía que estaría enseñando habilidades de supervivencia.

hayatta kalma becerileri öğreteceğimi bilmiyordum.

Nuevamente estaban enseñando cómo usar un escudo de espada

yine kılıç kalkan kullanmayı öğretiyorlardı

Y me di cuenta de lo mucho que me estaba enseñando.

Bana ne kadar çok şey öğrettiğini fark ettim.

Tom nos ha estado enseñando francés por los últimos cuatro años.

Geçtiğimiz dört yıl boyunca Tom bize Fransızca öğretmektedir.

- Nos enseña francés.
- Ella nos enseña francés.
- Ella nos está enseñando francés.

- O bize Fransızca öğretir.
- O bize Fransızca öğretiyor.

- Él se gana la vida enseñando.
- Él se gana la vida en la enseñanza.

O, geçimini öğretmenlik yaparak kazanır.

Lo que nos están enseñando es lo que está pasando ahora mismo a pie de calle.

Size gösterdikleri, şu an yeryüzünde neler olduğu.