Examples of using "Mortales" in a sentence and their turkish translations:
Bu akrepler ölümcül olabiliyor.
Bütün insanlar ölümlüdür.
Ancak sonuçlar ölümcül olabiliyor.
Tüm insanların ölümlü olduğunu biliyoruz.
Kırık kalpler mecazi olarak da kelimenin tam anlamıyla da ölümcül.
Yani hepsi ölümcül birer ahtapot avcısı.
İnsan ölümlüdür.
176 pars saldırısı kaydedilmiş, dokuzu ölümcülmüş.
Bu sütleğen ailesinden ve sütleğenler ölümcül olabilir.
Dede ve ninelerinin kalıntıları bu kilisededir.
Vücudu, en ölümcül akrep toksinlerinin yarattığı acıyı bile bloke edebilir.
Ormanda en küçük şeylerin genelde en ölümcül olduklarını gördüm.
Kesinlikle çok dikkat edilmeli çünkü yarasalar tek ısırıkla ölümcül virüsler bulaştırabilirler.
Bunun öldüren mantarlardan olmadığını, içinde bulunduğu çevre sayesinde biliyorum.
Sonra bir baktım ki köpek balığı kollarından birini ısırmış, korkunç bir ölüm dönüşü yapıyor.
1,5 metre uzunluğundaki, 100 kiloluk bu görkemli memeli, çok rahat bir şekilde ölümcül yaralar verebilir.