Examples of using "Límite" in a sentence and their turkish translations:
Hiçbir sınırlama yok.
Her şeyin kendi sınırları var.
Gökyüzü sınırdır.
- Son teslim tarihi yaklaşıyor.
- Son tarih yaklaşıyor.
Süre sonu dündü.
Onun kibrinin sınırı yok.
bir kişilik bozukluğu tanısı kondu.
Hız sınırını aşmayın.
Sabrımın sonundayım.
Hız sınırı yok.
Herkesin sinirleri gergin.
Sabırları bitmek üzereydi.
Sabrının sınırlarına ulaşmıştı.
Amerika ve Meksika arasında bir sınır vardır.
Bulutların gelmesiyle gece görüşü sınırlanıyor.
Ama aşılmaz bir çizginin varlığını fark ediyorsun.
Her yolcu için iki parça bagaj limiti vardır.
Tom son teslim tarihinin bugün olduğunu bilmiyordu.
Japonya'da ucu ucuna hayatta kalabilen başka bir tür var.
Sabrının sonuna geldi.
Aşk ve arkadaşlık arasındaki sınırı çizmek çok zordur.
bunun sonucunda kırılan parça haddinden çok fazla büyük olduğu için
Hayvanların hayatına karışınca çizgiyi aşmış oluyorsun.
Tarih koyar mısın?
Ben yeteneğimin sınırlarına ulaştım.
- Bu defa çok ileri gittin.
- Bu sefer çizmeyi aştın.
- Bu kez haddini çok aştın.
- Bu defa ölçüyü kaçırdın.