Examples of using "Jefe" in a sentence and their turkish translations:
Sen patron musun?
Patronunu seviyor musun?
Sen patron musun?
Ben patronum.
O benim patronumdu.
Şef nerede?
Kendimin patronuyum.
- Patron sensin.
- Sen öyle diyorsan öyledir.
- O benim patronum.
- O benim patronumdur.
Tom patrondur.
Tom senin patronun.
- Siz iyi bir patronsunuz.
- Sen iyi bir patronsun.
Patronumdan nefret ediyorum.
Tom benim patronum.
Patronuyla uyudu.
Ben artık senin patronunum.
Şef beni öldürecek.
Patrona söyleme.
patronumla veya çocuklarımla paylaşmasın.
Patronumuz önerimizi geri çevirdi.
Onların sınıf öğretmeni kimdir?
Patron çok üzgün.
O kendi patronudur.
Patron çıkmak üzere!
Bizim patron planımızı onayladı.
Benim patronum çok fazla kahve içer.
Burada patron kim?
Patronunu beğenmiyorum.
- Patron benim, değil mi?
- Ben patronum, değil mi?
Tom yeni patrondur.
Tom'un patronuyum.
Patronunu beğenmiyorum.
Onun patronu çok talepkar.
Burada patron o.
Patronunun planı hakkında ne düşünüyorsun?
tekrardan devlet başkanıydım.
Ona patronun kim olduğunu gösterdim.
- Sanki sen şefmişsin gibi konuşuyorsun.
- Sanki patronmuşsun gibi konuşuyorsun.
Her patronun kedine ait favori çalışanı vardır.
O, patronuna sadıktır.
Patronu tarafından öldürülecek.
Aslında, Tom benim patronum.
Patronum beni akşam yemeğine davet etti.
- Patronuyla uyudu.
- O, patronu ile yattı.
Tom aile reisidir.
"Ve patron nerede?" - "Akşam yemeğinde."
Patron bana kızacak.
Patron açık bir kişidir.
Patronun olduğumu bilmiyor musun?
Patronum beni kovdu.
Patronumuzu memnun etmek zordur.
Patronun ile geçiniyor musun?
Patron acil olduğunu söyledi!
Stephen, patronundan daha çok seyahat yapar.
Beni patrona bağla lütfen.
Benim bölüm şefimdir.
Onlar sık sık patronla alay ederler.
Tom, Mary'nin patronudur.
Tom'un patronu Kanadalı.
Ben iyi bir patron olduğumu düşünüyorum.
Patronumun verdiği referans her şeyi halletti.
- Sen Tom'un patronusun, değil mi?
- Tom senin patronun, değil mi?
Frank'in patronu son derece paragöz.
Patron kovulduğumuzu söyledi.
Patronum beni oldukça düşünüyor.
Patron bana kızacak.
- O, patronuna dalkavukluk ediyor.
- O, patronuna yağ çekiyor.
Patronun istediği bu.
Senin patronun olduğumu unutma!
Tom'un patronu çok iş istiyor.
Mary patronundan bir zam istedi.
Patronunla her zaman ters düşüyorsun.
Buranın patronunun ben olduğunu unuttun mu?
Patronum işim hakkında bana homurdandı.
- Patronunu bir baba gibi düşünüyor.
- O, patronunu bir baba olarak düşünür.
kurulu düzene baş mı kaldırılırmış! Kaldırdı
çeşitli kampanyalarda Ney'e ve genelkurmay başkanına
yeni genelkurmay başkanı olarak Soult'u seçmekti.
Patronum beni geçen Pazar çalıştırdı.
İyi bir patronun olduğu için seni kıskanıyorum.
Tom polis şefiyle öğle yemeği yiyor.
Patronuna hakaret ederek riske atmayın.
Bu akşam patronumla akşam yemeği yemem gerekiyor.
Şefimiz bugün çok meşgul.
Fabrikanın patronu tarafından kovuldu.
Patronumun bana karşı bir kini var.
Karımı patronumla aldattım.
Çalışanlar yöneticinin önerisini oyladılar.
Patronun öğle yemeğini yemekle suçlandım.
Tom patronuna neredeyse hiç şikâyette bulunmaz.
Patronunu görmek istiyorum.