Examples of using "Podés" in a sentence and their turkish translations:
Onu koklayabilir misin?
O şeyi keser misin?
Onu hayal edebilir misin?
Islık çalabilir misin?
Evet, yapabilirsin.
Dışarıda bekleyebilirsin.
Susar mısın?
Onu reddedemezsin.
Kaçamazsın.
Şimdi pes edemezsin.
Onu arayabilir misin?
Tom'a inanabiliyor musun?
Dinlenebilirsin.
Bunu yapamazsın.
Onları benim için sipariş edebilir misin?
Nakit ödeyebilir misin?
Nefes alır mısın?
Lütfen bunu tamir eder misin?
Onu kız kardeşinden ayırt edebiliyor musun?
Nasıl bu kadar bencil olabiliyorsun?
Benim ülkeme gelebilir misin?
Sen bu odada bekleyebilirsin.
Tom'u görmezden gelemezsin.
Nasıl bu kadar yavaş olursun?
Onu açıklayabilir misin?
Susar mısın?
Onlara ne yapabileceğini göster.
Nasıl bu kadar alaycı olabiliyorsun?
İstediğin her şeyi söyleyebilirsin.
İsminizi buraya yazar mısınız?
Onu açıklayabilir misin?
Eğer istersen oraya gidebilirsin.
Bana Tom'un nerede yaşadığını söyleyebilir misin?
Bu numaradan bana ulaşabilirsin.
Onu götüremezsin.
Onun onu yapmasını isteyemezsin.
Burada bekleyebilirsin.
Erkek kardeşine vuramazsın.
Kız kardeşine vuramazsın.
Onu yapamazsın. Yasadışı.
Gidemezsin.
Bana Fransızca öğretebilir misin?
- Yalnız yönetebilir misin?
- Tek başına idare edebilir misin?
- Kaçamazsın.
- Kaçamazsınız.
Dikkatini verebilir misin?
Bunu tamir edebileceğini düşünüyor musun?
Sen benimle gelebilirsin.
Onu kullanamazsın.
Ona inanabiliyor musun?
- Beni Fransızca konuşan biriyle tanıştırır mısın?
- Beni Fransızca konuşan biriyle tanıştırabilir misiniz?
Dikkatli olmazsan kendini incitebilirsin.
Böylesine saçmalığa nasıl inanabileceğini bilmiyorum.
Mümkünse yarına kadar bu işi yap.
O adama nasıl katlanabildiğini bilmiyorum.
Tom'u bunu yapması için zorlayamazsın.
- Bu videoyu kimseye gösteremezsin.
- Bu videoyu birine gösteremezsin.
Hiç kimse balık tutmaya gidemeyeceğini söylemiyor.
Bağırmayı durdurabilir misin?
Bilgisayarımı onarabilir misin?
Bizimle gelebilirsin.
Tom'un yardımına güvenemezsin.
İstiyorsan o köpeği satın alabilirsin. O satılık.
Bu müzenin içinde değil, dışında fotoğraf çekebilirsin.
- Bana ne tavsiye verebilirsin?
- Bana ne tavsiye edebilirsiniz?
Bana bir açıklama yapar mısın?
Bir günde 24 saatten fazla uyuyamazsın.
Her yere gidebilirsiniz.
Partime gelebilirsin ama bana bir hediye getirmek zorundasın.
Şu adamın söylediği bir şeye inanamazsın.
Bir portakalı soyamaz mısın?
Bunu yalnız yapamazsın. Birinin sana yardım etmesini iste.
Bu gece bize yardım edebilir misin?
Izgaraya çok yaklaşma, yanabilirsin.
Neyi sevdiğini söyleyebilirsin ama seni asla affetmeyeceğim.
Tom'un söylediğinin doğru olduğunu inkar edemezsin.
Ben sadece senin şikayetini duyuyorum! Belki de başka bir şey yapamaz mısın?
Başka bir şey düşünebiliyor musun?
Sorunu kendiniz çözebilir misiniz?
Bu gece akşam yemeği için gelebilir misin?
Geceyi bizimle geçirebilirsin.
Bunun için beni suçlayamazsın.
Bana bir taksi çağırabilir misiniz?
İngilizceyi Japoncaya çevirebilir misin?
- İtalyanca sayı sayabilir misin?
- İtalyanca sayabilir misin?
Fransızca konuşur musun?
Sonucu hemen gördüğün için bu işi seviyorum; bu çok yararlı.
İstersen, bu öğleden sonra beni arayabilirsin.
Pazar akşamı gelebilir misin?
Tom'a ne olduğunu bana söyleyebilir misiniz?
Biri kendini aptallığa karşı savunamaz.
Beni Fransızca konuşan biriyle tanıştırır mısın?
İlişkimizi bu şekilde bitiremezsin.
Ona beni aramasını rica eder misin?
Bana güvenebileceğini bilmeni istiyorum.
Senin nerede yaşadığını bana bu haritada gösterebilir misin?
Şimdi başlayabilirsin.
- Yumurta kırmadan omlet yapamazsın.
- Hem karnım doysun, hem pastam dursun olmaz.