Examples of using "Ganarse" in a sentence and their turkish translations:
- Hayatını kazanmak için çok çalışır.
- Ekmeğini taştan çıkarıyor.
Hayatını kazanmak için çok çalışıyor.
- O geçinmek için zor bir zaman geçirdi.
- Geçimini sağlamakta zorluk çekti.
Geçinmek gittikçe zorlaşıyor.
Baban geçimini sağlamak için ne yapar?
Ama daha az risk ya da ceza ile sahtelerini internette satarak
Onun kalbini kazanma fırsatı olmayacak.
Tom Mary'nin geçinmek için ne yaptığını bilmiyor.
Çoğu kişi geçimleri için çalışmak zorunda.
O genellikle doğru sözlü ve içten ve bu sebeple onunla tanışanların güvenini kazanır.
Seyircisini kazanmak için konuşmacı, iletişim kurslarından öğrendiği retorik teknikleri kullanarak başvurdu.