Translation of "Internet" in Turkish

0.009 sec.

Examples of using "Internet" in a sentence and their turkish translations:

Necesito internet.

İnternet'e ihtiyacım var.

Necesito Internet.

- İnternet'e ihtiyacım var.
- İnternet lazım.
- İnternete ihtiyacım var.
- Bana İnternet gerek.

¿Cómo funciona Internet?

İnternet nasıl çalışır?

Internet cambió todo.

İnternet her şeyi değiştirdi.

Estoy en Internet.

Ben internetteyim.

- Internet está muy lenta.
- El Internet está muy lento.

İnternet çok yavaş.

- Vendo ropa por Internet.
- Yo vendo ropa por internet.

- İnternetten giysi satıyorum.
- Ben çevrimiçi giysi satarım.

Porque conectándose a internet

çünkü sadece internete bağlanarak

Una conexión a internet,

internet bağlantısı,

Internet está muy lenta.

İnternet çok yavaş.

¿Quién controla el Internet?

İnterneti kim kontrol ediyor?

¿Puedo pagar por internet?

İnternet üzerinden ödeyebilir miyim?

¿Cómo accedo a Internet?

İnternete nasıl erişirim?

- Mi conexión a Internet está lenta.
- Mi conexión a Internet es lenta.

- İnternet bağlantım yavaştır.
- İnternet bağlantım yavaş.

Ese soy yo en Internet.

Bu benim internetteki hâlim.

Mameluco mientras navega por Internet.

VPN'lere aşina değilseniz, işte Surfshark

Tom es adicto al Internet.

Tom internet bağımlısıdır.

El Internet es negocio serio.

İnternet ciddi bir iştir.

¿Quién es dueño del Internet?

İnternetin sahibi kim?

Tengo un negocio en Internet.

Benim bir internet işim var.

Uso Internet para hacer negocios.

İnterneti iş yapmak için kullanırım.

¿Cómo deberías anunciarte en internet?

- İnternette nasıl reklam yapmalısın?
- İnternet'te nasıl reklam verilir?

No puedo conectarme a Internet.

Ben internete bağlanamıyorum.

- ¿Esta esa computadora conectada a el internet?
- ¿Está esa computadora conectada al internet?

Bu bilgisayar internet'e bağlı mı?

Demostraron cómo internet podría amplificar mensajes

internetin mesajları nasıl güçlendirebileceğini

Luego el proyecto apareció en Internet,

Proje çevrim içinde de ilgi çekti,

Entienden, internet tiene una cualidad interesante.

İşte, internetin böyle ilginç bir yönü var.

¿Que es la Internet? Le dijimos.

İnternet nedir? Anlattık.

Necesitamos un navegador para usar internet

İnternet kullanmak için bir tarayıcıya ihtiyacımız var

Me cortaron la conexión a Internet.

Benim internet bağlantım kesildi.

Estoy conectando este computador a Internet.

İnternet'e bu bilgisayarla bağlanıyorum.

Uso Yahoo! para buscar en Internet.

Ben internette arama yapmak için Yahoo'yu kullanırım.

En la que una conversación sobre internet

Avrupa'da internetle alakalı bir konuşma,

E-mails, actividad en internet, llamadas telefónicas

E-postalar, internet aktivitesi, telefon görüşmeleri,

Circula por Internet cada par de meses.

Birkaç ayda bir internette turluyor.

En China la internet está muy controlada.

Çin'de, internet sıkı bir şekilde kontrol ediliyor.

Estás mirando internet ahora sabes la solución

şimdi internete bakıyorsun çözüm yolunu biliyorsun

Tom está usando Internet para aprender español.

Tom interneti İspanyolca öğrenmek için kullanıyor.

Él pasa su tiempo libre en Internet.

O boş zamanını internet üzerinde geçiriyor.

¿Te has conectado a Internet alguna vez?

Hiç internete bağlandın mı?

Tom está conectando su teléfono a Internet.

Tom internete telefonuyla bağlanıyor.

No puedo conectar mi teléfono a Internet.

Telefonumla internete bağlanamıyorum.

¿Recuerdas lo despacio que iba el internet?

İnternetin ne kadar yavaş olduğunu hatırlıyor musun?

Me comunico con mis amigos por Internet.

Arkadaşlarımla internet üzerinde haberleşiyorum.

Un cortafuegos garantiza su seguridad en Internet.

Güvenlik duvarı, internette güvenliğinizi garanti eder.

Él tiene una conexión a Internet veloz.

- O, hızlı bir internet bağlantısına sahip.
- Onun hızlı bir internet bağlantısı var.

Uso internet como fuente para mi investigación.

Araştırmam için İnternet'i bir kaynak olarak kullanıyorum.

Internet se ha convertido en algo imprescindible.

İnternet artık onsuz yaşayamayacağımız bir şey.

Tom pasa mucho tiempo en el internet.

Tom internette çok vakit geçiriyor.

Uso el Internet en el cuarto de baño.

Ben banyoda internet kullanırım.

Internet me dio la posibilidad de ser popular.

İnternet bana popüler olma şansını verdi.

Me conecto a Internet casi todos los días.

Ben hemen hemen her gün internet'e bağlanırım.

¿Qué fue lo último que compraste por internet?

İnternetten en son ne aldın?

Estoy navegando por Internet, devorándolo todo sobre la película.

İşte internette dolaşıyorum, film hakkında ne bulabilirsem yalayıp yutuyorum.

Se conectan con escuelas urbanas a través de Internet.

kentteki okullara online bağlanıyorlar.

CA: Entonces te despiertas y las lees en Internet.

CA: Yani uyandın ve hepsini internette okudun.

Pero puede ganarse 2000 % vendiendo productos falsificados en Internet

Ama daha az risk ya da ceza ile sahtelerini internette satarak

Lo hizo con un programa llamado Microsoft Internet Explorer.

Bunu da Microsoft İnternet Explorer adında bir programla yaptı.

Ella me enseñó a hacer una página en Internet.

Bana web sitesi yapmayı öğretti.

De hecho, hay innumerables y variados usos de Internet.

Aslında, internetin sayısız, çeşitli kullanım alanları vardır.

Puedes hacerlas consultando el sinfín de tutoriales en internet,

Bulunduğunuz yerden sayısız internet dersine başvurarak kendiniz yapabilirsiniz,

Mary no ha conectado aún su móvil a Internet.

Mary telefonunu henüz internete bağlamadı.

¿Por qué mi conexión a Internet es tan lenta?

İnternet bağlantım neden bu kadar yavaş?

Las manos ociosas son el taller de la internet.

Boş duran eller internetin atölyesidir.

¿Alguien ha intentado "surfear" por la Internet desde 1998?

1998'den beri herhangi biri internette sörf yapma girişiminde bulundu mu?

¿En qué página de internet entras con más frecuencia?

İnternette en çok hangi siteye giriyorsun?

El crecimiento de la Internet china no se debe descartar,

Çin'deki internetin büyümesi gözardı edilmemeli

En China, Internet solo alcanzó el 56 % de la población.

Çin'de hala sadece nüfusun %56'sına ulaşabilmiş halde.

Para que pueda acceder fácilmente a esta información en internet.

yani internetten de basitçe bu bilgilere ulaşabilirsiniz yahu

Guardar las imágenes de los estudiantes y publicarlas en internet

öğrencilerin görüntülerini kaydedip internette yayınlayabilirmiş

Por supuesto, entonces no hay trabajo, no hay internet, nada.

E tabi o zaman işkur yok internet yok bişey yok

Información y documentos creados por usuarios de Internet de Google.

Google İnternet kullanıcılarının oluşturduğu bilgi ve belgeleri

¿Cuándo fue la última vez que te conectaste a Internet?

En son ne zaman internete bağlandın?

¡Consigue teléfono y acceso a internet en un solo paquete!

Tek bir pakette hem bir telefon hem de bir internet erişimi alın!

Muchas compañías monitorean la actividad de sus empleados en internet.

Birçok şirket çalışanlarının internet etkinliğini izlemektedir.

Internet Explorer es el navegador web más popular del mundo.

Internet Explorer dünyanın en popüler web tarayıcısı.

Tom no puede hacer su trabajo sin conexión a Internet.

Tom İnternet bağlantısı olmadan işini yapamaz.

Ayer compré un procesador nuevo en un remate por Internet.

Dün internetteki bir açık artırma üzerinde yeni bir prosesör satın aldım.

Mucho antes de que hubiera cable o Internet o incluso teléfono,

Kablo, internet veya hatta telefon olmadan çok önce

Si miran mi trabajo en Internet, verifiquen la sección de comentarios

Eğer beni internetten izlerseniz

Básicamente, esta es una versión de internet impulsada por las personas.

Esasen bu, internetin insanlar tarafından sunulan bir versiyonudur.

Que de lo contrario sería censurados por la internet centralizada china.

için elimden geldiğince hızlı tepki vermeye çalıştım.

Todo está muy claro, incluso con una simple conexión a internet

basit bir internet bağlantısında bile her şey çok net

Absorber información de Internet es como beber agua de un hidrante.

İnternette bilgi çekmek yangın musluğundan su içmek gibidir.

A ella le gusta conectarse a Internet en su tiempo libre.

O, boş zamanında internette olmaktan hoşlanır.

A él le gusta conectarse a Internet en su tiempo libre.

Boş zamanında internette olmayı seviyor.

Puedes hacer una llamada de ordenador a ordenador gratis en internet.

Ücretsiz olarak internet üzerinden bir bilgisayardan bilgisayara arama yapabilirsiniz!

¿Te puedes acordar de lo lento que solía ser el Internet?

İnternetin ne kadar yavaş olduğunu hatırlıyor musun?

Pero con el aumento de las salas de juego, después del Internet,

atariler ve onların ardından internetin yükselmesiyle

Un uso excesivo de Internet no es una cuestión médica o psiquiátrica.

İnternetin aşırı kullanımı tıbbi veya psikiyatrik bir sorun değildir.

Es la primera vez que me conecto a Internet en este país.

Ben şimdiye kadar ilk kez kırsalda internete bağlandım.

Primero, voy a hacer un esquema de mi nuevo sitio de internet.

Önce, yeni internet sitemin bir şemasını çizeceğim.

No todo lo que está en Internet se puede encontrar por Google.

Web'deki her şey Google üzerinden bulunamaz.

¿Cuándo fue la última vez que pinchaste en un anuncio de Internet?

En son ne zaman bir internet reklamına tıkladın?

A ella se le ocurrió un buen método para ganar dinero en Internet.

İnternette para yapmanın iyi bir yolunu düşündü.