Examples of using "Frito" in a sentence and their turkish translations:
Tom kızarmış pirinç yemek istiyor.
O adam beni rahatsız ediyordu.
Mary henüz eti kızartmadı.
Kızarmış pirinç yedim ve biraz bira içtim.
Birçok insan kızarmış tavuğu parmaklarıyla yer.
Tom bir ekstra-baharat kovası, kızarmış piliç ve bir konteyner lahana salatası ısmarladı.