Translation of "Pollo" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "Pollo" in a sentence and their turkish translations:

- Me encanta el pollo.
- Me gusta el pollo.

- Tavuğu severim.
- Pilici severim.

Ella compró pollo.

O tavuk aldı.

Pollo, por favor.

Tavuk, Lütfen.

Mi pollo está aquí.

Benim tavuğum burada.

Me gusta el pollo.

Tavuk severim.

Estoy desplumando el pollo.

Hindiyi yoluyorum.

Ella agarró el pollo.

Tavuğu yakaladı.

Como pollo con frecuencia.

Sık sık tavuk eti yerim.

Comí deditos de pollo.

Tavuk nugget yedim.

No puedo comer pollo.

Tavuk eti yiyemem.

Tom desplumó el pollo.

Tom tavuğu yoldu.

Quisiera sopa de pollo.

Tavuk çorbasını severim.

El pollo está crudo.

Tavuk çiğ.

El pollo estaba seco.

Tavuk kuruydu.

¿Quiere usted medio pollo?

Yarım tavuk ister misin?

Ella compró un pollo.

Bir tavuk satın aldı.

Como pollo sin cabeza.

Kafasız tavuk gibi.

¿Prefieres pescado o pollo?

Balık mı tavuk mu tercih edersin?

"Me encanta el pollo biryani".

''Tavuk biryaniyi seviyorum.''

Tom está desplumando un pollo.

Tom piliç yoluyor.

¿Hay pollo para la cena?

Akşam yemeği için piliç var mı?

Esa carne es de pollo.

O et tavuktur.

Sabe muy parecido al pollo.

Tadı tavuğa çok benziyor.

Ella ha comprado un pollo.

O bir tavuk satın aldı.

Él está asando un pollo sabroso.

O, lezzetli bir tavuk kızartıyor.

Mary está comiendo atole con pollo.

Mary tavuk lapası yiyor.

Su sopa de pollo es genial.

Tavuk çorban harika.

- Tom se comió el pollo con los dedos.
- Tomás comió el pollo con los dedos.

Tom tavuğu parmaklarıyla yedi.

Gracias, Mike. No me gusta el pollo.

Sağ ol, Mike. Tavuk sevmem.

Hemos comido pizza y pollo al mediodía.

Biz, öğleyin pizza ve tavuk yedik.

Ella puso el pollo en el horno.

O, tavuğu fırına koydu.

No me como el cuero del pollo.

Ben tavuk derisi yemem.

Comimos un poco de sopa de pollo.

- Biz biraz tavuk çorbası yedik.
- Biz biraz tavuk çorbası içtik.

- En mi caso, prefiero el pollo al cerdo.
- Personalmente, prefiero el pollo a la carne de cerdo.

Bana gelince, tavuğu domuzdan daha çok severim.

Este pueblo de pollo es un niño hermoso

Bu köy tavuğu güzel oğlandır

Mucha gente come pollo frito con las manos.

Birçok insan kızarmış tavuğu parmaklarıyla yer.

Papá usa el fuego para asar un pollo.

Babam tavuk kızartmak için ateş kullanır.

Me gustaría cocinar pollo hoy a la noche.

Bu gece tavuk pişirmek istiyorum.

El pollo asado es uno de mis platos favoritos.

Fırında kızartılmış tavuk, benim en sevdiğim yemeklerden biridir.

Había una vez un pollo que tenía una tostada.

Bir zamanlar bir tavuk vardı, onun bir gözlemesi vardı.

No, los vegetarianos no comen ni pollo ni pescado.

Hayır, vejeteryanlar tavuk ya da balık yemez.

Ella cocina el pollo como a mí me gusta.

O, tavuğu istediğim şekilde pişiriyor.

¿Está el pollo asado en el menú esta noche?

Kızarmış tavuk bu gece menüde mi?

El segundo plato lleva garbanzos, pollo, carne, chorizo y patatas.

İkinci tabakta nohut, tavuk, et, sosis ve patates var.

Un pavo es un poco más grande que un pollo.

Bir hindi, bir piliçten biraz daha büyüktür.

¿Me puede dar un kilo de pechuga de pollo, por favor?

Bir kilo tavuk göğsü alabilir miyim lütfen?

¿Me puede dar un kilo de alas de pollo, por favor?

Bir kilo tavuk kanadı alabilir miyim?

¿Me puede dar medio kilo de muslos de pollo, por favor?

Yarım kilo tavuk budu alabilir miyim, lütfen?

Vi al anciano alimentar a su perro con huesos de pollo.

Yaşlı adamın köpeğini tavuk kemiği ile beslediğini gördüm.

No debéis darles de comer a los perros los huesos de pollo.

Köpekleri tavuk kemikleri ile beslememelisin.

La carne de pollo es blanca y la de buey es roja.

- Tavuk eti beyazdır, halbuki bir öküzünkü kırmızıdır.
- Dana eti kırmızıyken tavuğunki beyazdır.

Tom compró una cubeta de pollo frito extra-picante y un envase de ensalada de repollo.

Tom bir ekstra-baharat kovası, kızarmış piliç ve bir konteyner lahana salatası ısmarladı.

¿Has visto alguna vez un tigre devorador de hombres? No, pero he visto a un hombre devorador de pollo.

Hiç insan yiyen bir kaplan gördünüz mü? Hayır, ama ben tavuk yiyen insan gördüm.