Translation of "Discutiendo" in Turkish

0.009 sec.

Examples of using "Discutiendo" in a sentence and their turkish translations:

Están discutiendo.

Onlar tartışıyor.

¿Sobre qué estaban discutiendo?

Ne hakkında tartışıyordunuz?

Los pude escuchar discutiendo.

Onların tartıştığını duyabiliyordum.

El plan se está discutiendo.

Plan görüşülüyor.

Ellos continuaron discutiendo durante horas.

Tartışmaya saatlerce devam ettiler.

Estamos discutiendo con los vecinos.

Biz komşularla tartışıyoruz.

Tom está discutiendo con Mary.

Tom Mary ile tartışıyor.

Ellos estaban discutiendo por dinero.

Onlar para hakkında tartışıyorlardı.

Están discutiendo el problema ahora mismo.

Sorun şu anda tartışılıyor.

Tom y Mary todavía están discutiendo.

Tom ve Mary hala tartışıyorlar.

Me la paso discutiendo con mi esposa.

Karımla sürekli tartışırım.

Tom vio a Mary y John discutiendo.

Tom, Mary ile John'u tartışırlarken gördü.

Tom escuchó a Mary y John discutiendo.

Tom, Meryem ve John'un tartıştığını duydu.

¿Sobre qué estaban discutiendo Tom y Mary?

Tom ve Mary ne hakkında tartışıyordu?

Pasemos menos tiempo discutiendo y más tiempo trabajando.

Tartışarak daha az ve çalışarak daha çok zaman harcayalım.

Tom y Mary siempre están discutiendo por dinero.

Tom ve Mary para konusunda her zaman tartışıyorlar.

No quería perder más tiempo discutiendo con Tom.

Tom'la tartışarak daha fazla zaman harcamak istemedim.

Tom no quería pasar demasiado tiempo discutiendo eso.

Tom onu tartışarak çok fazla zaman harcamak istemiyordu.

Tenía unos 14 años, estábamos en su casa, discutiendo.

14 yaşlarımdayken Okuloma'nın evinde tartışıyorduk.

Ellos parecían estar discutiendo un tema de mucha importancia.

Onlar çok önemli bir konuyu tartışıyor görünüyordu.

Tom dice que oyó a Mary y John discutiendo.

Tom, Mary'yle John'un tartıştığını duyduğunu söylüyor.

Tom dijo que podía oír a Mary y John discutiendo.

Tom, Mary ve John'un tartıştıklarını duyabildiğini söyledi.

Da igual el tema sobre el que estén discutiendo, Tom y su mujer nunca opinan lo mismo.

Tartışılan konu ne olursa olsun, Tom ve karısı hiçbir zaman aynı düşüncede değildirler.

- Mis padres siguen discutiendo por estupideces. ¡Es tan molesto!
- Mis padres siguen peleando por cosas estúpidas. ¡Es tan fastidioso!

Ailem aptal şeyler hakkında tartışmayı sürdürüyor. Bu çok can sıkıcı!

Tom puso su oído contra la pared para ver si podía oír lo que sus padres estaban discutiendo en la pieza contigua.

Tom, bitişik odadaki ebeveynlerinin ne konuştuğunu duyup duyamayacağını anlamak için kulağını duvara dayadı.