Examples of using "Creciendo" in a sentence and their turkish translations:
Hızlı büyüyorum.
Tom büyüyor.
Bakın, üzerinde sarmaşıklar var.
Fiyatlar yükselmeye devam etti.
Dalgalar yükseliyor.
Bebek büyüyor.
Onların satışları artıyor.
Ulus büyüyordu.
Bunun yanında işşizlik artıyor.
Ambargoya muhalefet büyüyordu.
Fikir gittikçe hoşuna gitti.
Bir de küçük bir çocuğumuz vardı.
- Tom'un saçı büyüyor.
- Tom'un saçı uzuyor.
Büyük olacak.
Bebeğimiz günden güne büyüyor.
O ülkenin ekonomisi büyüyor.
Bu şehrin nüfusu artmaktadır.
Amerika'nın kent nüfusu artıyor.
Dünyanın nüfusu yıldan yıla artıyor.
Teleskop görmeden büyüyen neslimiz çok fazla
ABD ve Rusya arasındaki gerginlikler büyüyor.
Büyüdükçe güzelleşti.
O ne kadar büyürse o kadar güzel olur.
İsveç'in nüfusu artıyor.
-- eylemler büyüyerek devam etti ve şimdiye dek 100 ölüm ve binlerce yaralanmaya sebep oldu