Translation of "Conexión" in Turkish

0.014 sec.

Examples of using "Conexión" in a sentence and their turkish translations:

Es la conexión.

insanlarla aramızdaki bağdır.

Ansiamos la conexión humana.

İnsanlarla bağ kurmaya ihtiyaç duyarız.

Una conexión a internet,

internet bağlantısı,

¿No ves la conexión?

Bağlantıyı görmüyor musun?

¿Cuál es la conexión?

Bağlantı nedir?

- Mi conexión a Internet está lenta.
- Mi conexión a Internet es lenta.

- İnternet bağlantım yavaştır.
- İnternet bağlantım yavaş.

La lección de la conexión,

Bağ kurma,

En estos espacios de conexión,

bu bağlantı noktalarında

Facilitados por sistemas de conexión,

yollarımız kesiştiği zaman,

Construyendo conexión a través del diálogo

diyalog yoluyla bağlantı kurarak -

Me cortaron la conexión a Internet.

Benim internet bağlantım kesildi.

Y tercero, experimentando armonía, conexión y unidad.

Üçüncüsü ise uyum, bağ ve birlikten oluşan bir deneyimdi.

Significa que ese estudio demostró una conexión

bu çalışmanın beyin sarsıntısı ile titreme arasında

Mediante un acto de desconexión, encontré conexión.

Bu kopuklukta bağlantı buldum.

Y puede ser transmitido por conexión inalámbrica

doktorla, hastayla ya da ona ihtiyacı olan kişiye

¿Hay conexión directa entre Varsovia y Berlín?

Varsovie ve Berlin arasına direkt hat var mı?

Él tiene una conexión a Internet veloz.

- O, hızlı bir internet bağlantısına sahip.
- Onun hızlı bir internet bağlantısı var.

En crear una conexión auténtica con mi audiencia.

seyircimle hakiki bir ilişki kurmak.

Son a la vez interactivos y de conexión.

Her ikisi de etkileşimli ve birleştirici.

No tiene conexión una cosa con la otra.

O iki şey arasında hiçbir bağlantı yok.

Solo hay 3 artículos que no demuestran una conexión.

Bağlantının olmadığı sadece üç nokta var.

Es que la conexión depende no solo de mí.

o da bu ilişkinin sadece bana bağlı olmadığı.

Las personas no tienen conexión directa con los murciélagos

insanların yarasalarla doğrudan bir bağlantısı yoktur

¿Por qué mi conexión a Internet es tan lenta?

İnternet bağlantım neden bu kadar yavaş?

Cuando nos falta la conexión humana, buscamos formas de obtenerla,

Ve insanlarla bağımız olmadığı zaman, uğraşırız, bağ kurmanın bir yolunu buluruz

Los estudiantes quieren que sepamos cuánto anhelan tener una conexión.

ne kadar çok ilgi istediklerini bilmemizi istiyorlar.

Es una de nuestras primeras formas de tecnología de conexión.

Birleştirici teknolojinin en eski biçimlerinden biriydi.

Tom no puede hacer su trabajo sin conexión a Internet.

Tom İnternet bağlantısı olmadan işini yapamaz.

No tenemos que elegir entre los logros y la conexión humana.

Başarı ve insan iletişimi arasında seçim yapmak zorunda değiliz.

Todo está muy claro, incluso con una simple conexión a internet

basit bir internet bağlantısında bile her şey çok net

Y es difícil tener relaciones sexuales cuando carecen de conexión humana, ¿no?

Ve, tabii, bağ olmadan seks yapmak zordur, değil mi?

Inspiró algo en ellos que se convirtió en una conexión entre nosotros,

aramızda bir bağ yaratan bir şeye ilham veren,

Que la conexión entre el corazón y las emociones es muy íntima.

kalp ve duygular arasındaki bu bağlantı oldukça derin.

Einstein argumenta que existe una conexión entre el espacio y el tiempo.

İşte Einstein uzayla zamanın arasında böyle bir bağlantı olduğunu ileri sürüyor

Pero hasta ahora no han demostrado una estrecha conexión entre los dos.

ama bugüne kadar ikisi arasındaki güçlü bağı göstermede başarısız oldular.

Estas son mesas, sin conexión con las formas en T de Göbekli Tepe.

Onlar masa, Göbekli Tepe'deki T şekilleri ile bir bağlantısı yok.

Eso le dice al médico que hay una conexión con el mundo exterior.

Bu doktora dış dünyayla bir bağlantı olduğunu gösterir.

La única conexión con el exterior era una ventanita demasiado alta para mirar.

Dış dünyayla olan tek bağ çok yüksekte olan küçük bir pencere.

Creo que debe haber una conexión desde la aduana para que puedan perderse

bence heralde gümrükten bi bağlantı olması lazım ki kaçırsınlar

Cuando tienes esa conexión con un animal y vives esas experiencias, es alucinante.

Bir hayvanla bu şekilde bir bağ kurup böyle deneyimler yaşamak, tam anlamıyla insanın aklını başından alıyor.

En otra definición, podemos decir lo siguiente. Hay una conexión básica durante el paso del tiempo con el movimiento.

Bir diğer tanım şeklide şöyle söyleyebiliriz. Hareketle zamanın geçişi sırasında temel bir bağlantı vardır.

- Un hombre pisó la luna. Una muralla cayó en Berlín. Un mundo hizo conexión gracias a nuestra propia ciencia e imaginación.
- Un hombre pisó la luna. Un muro cayó en Berlín. Un mundo fue conectado por medio de nuestra propia ciencia e imaginación.

Bir insan aya indi. Berlinde bir duvar yıkıldı. Bir dünya kendi bilimimizle ve hayal gücümüzle bağlandı.