Translation of "Colgó" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Colgó" in a sentence and their turkish translations:

Él me colgó.

O telefonu yüzüme kapadı.

Tom me colgó.

Tom beni kafasına taktı.

Se lo colgó del cuello

Böyle asıyordu boynuna

Colgó el cuadro boca abajo.

O, resmi baş aşağı astı.

Tom le colgó a Mary.

Tom telefonu Mary'nin yüzüne kapattı.

Lo colgó en la pared.

O onu duvara astı.

Ella colgó sin decir adiós.

Hoşça kal demeden telefonu kapadı.

Ella colgó la jaula del alero.

Kafesi saçaklardan asmıştı.

Él colgó una lámpara del techo.

O, tavandan bir lamba astı.

Colgó su chaqueta en una percha.

O, ceketini askıya astı.

Él colgó un cuadro en la pared.

O, duvara bir resim astı.

Andy colgó su camisa en el armario.

Andy gömleğini dolaba astı.

Ella colgó el calendario en el muro.

Takvimi duvara astı.

Tom colgó un calendario en la pared.

Tom duvara bir takvim astı.

Él colgó de pronto mientras yo estaba hablando.

Ben konuşuyorken o aniden telefonu kapattı.

Él colgó antes de que pudiera decir nada.

Ben bir şey söyleyemeden telefonu kapattı.

Colgó el teléfono y se volvió a dormir.

O telefonu kapattı ve geri uyumaya gitti.

Tom colgó una oscura cortina sobre la ventana.

Tom pencereye koyu bir perde astı.

Tom se sacó la chaqueta y la colgó.

Tom ceketini çıkardı ve astı.

Tom llamó a Mary para disculparse, pero le colgó.

Tom, Mary'yi ona özür dilemek için aradı fakat o onun yüzüne kapadı.

Tom enmarcó la fotografía y la colgó sobre la cama.

Tom fotoğrafı çerçeveledi ve onu yatağın üzerine astı.

Llamé a Susan para disculparme con ella, pero me colgó.

Ondan özür dilemek için Susan'ı aradım fakat o, telefonu yüzüme kapadı.

Tom se quitó el abrigo y lo colgó sobre una silla.

Tom ceketini çıkardı ve onu sandalyeye astı.

Tom colgó los tres pares de jeans húmedos en el tendedero.

Tom çamaşır ipine üç çift ıslak kot astı.

Tom colgó su abrigo en uno de los ganchos cerca de la puerta.

Tom kapıya yakın askılardan birine ceketini astı.