Examples of using "Campos" in a sentence and their turkish translations:
sürekli yeni yeni manyetik alanalar üretiyor.
elektrik mühendisliği gibi alanlarda elde edebiliyoruz.
ne yazık ki mülteci kampları, Mumbai'nin kenar mahalleleri,
bu manyetik alanların yer değiştirmesinin
Tarlaların içinde bir patika var.
Hepimiz aptalız, sadece farklı konularda.
Bilgisayarlar her yeri işgal etti.
Bu tarlalar kaliteli ekin üretir.
O, tarladaki ineklere baktı.
Onun evi, ayçiçeği tarlalarıyla çevrilidir.
30 dönüm neredeyse 30 futbol sahası demek.
hepsi silah ve cephane ya da patlayıcı malzemeleri satın alan
bütün bilim dalları birbiriyle bağlantılı.
Siyah insanlar pamuk tarlalarında çalışmak için zorlandılar.
Amerika Birleşik Devletleri, güney sınırımızda toplama kampları düzenliyor.
tabi bu olay manyetik alanların yer değiştirmesinden kaynaklı oluşuyor
Uçuşsal paralellik ve manyetik alan gibi şeylerle pek de alakası yok
Birçok Japon Amerikalılar 2.Dünya Savaşı sırasında toplama kamplarına gönderildi.
Hiçbir zaman savaşın belirleyici savaş alanlarında kendini kanıtlama fırsatı bulamadı.
Çok geçmeden, yanmakta olan köy ve arazilerden çıkan duman bulutları ve kömüre dönmüş Batı Arretium toprakları...