Examples of using "Caminaba" in a sentence and their turkish translations:
O, yürürken konuşuyordu.
O yürürken şarkı söyledi.
O büyük bir hızla yürüdü.
Yürürken konuşuyordu.
O yürürken ıslık çaldı.
Ben yürürken bir kitap okudum.
Köpek geriye doğru yürüdü.
Yaşlı adam bir baston ile yürüdü.
Bir günde yirmi mil yürüdü.
O, caddeden aşağıya yavaşça yürüyordu.
O, denize doğru yürüyordu.
Tom ormanın içinde sessizce yürüdü.
Elinde bir bastonla yürüyordu.
yürüdükçe uyarıcı sayesinde
Çok yavaş yürüdüğü için geride kaldı.
aynı zamanda sınıfın içinde dolaşırdı
Elinde bir bastonla yürüyordu.
O kadar hızlı yürüdü ki ona yetişemedim.
O, her sabah parkta yürüdüğünü söyledi.
Tom caddeden aşağıya doğru yürürken ıslıkla bir melodi çaldı.
Tom nehir boyunca yürürken bir melodiyi ıslıkla çaldı.
Tıpkı bizim gibi insanlar sokaklarda dolaşıyordu. Tıpkı bizim gibi.
Dün, sokakta yürürken bir kaza gördüm.
Mogami Nehri boyunca yürüdüğüm ilk kezdi.
Parkta yürürken eski arkadaşına rastladı.
O parkta yürürken eski arkadaşına rastladı.
Bu karşılaşmada, saldıran gergedan pirinç tarlasından geçen Hintli bir köylüyü hedef alıyor.
Bebek uyanmasın diye parmak ucumda yürüdüm.
Ormanda yürürken kayboldu.