Examples of using "Leía" in a sentence and their turkish translations:
O, çok okurdu.
O, mektubu okurken ağladı.
- O mektubu okurken ağladı.
- O, mektubu okurken ağladı.
Ben yürürken bir kitap okudum.
Okurken uyuyakaldım.
Okurken daha çok merak sardım.
Tom kitap okurken uykuya daldı.
Bu kitabı okurken ağladım.
okuduklarıma inanamadım.
Marina hafta sonları dergi okur.
O, evinde uzanarak okurdu.
Sen romanlar okurdun.
O bir dergi okurken bir sandalyeye oturdu.
Tom Mary'nin mektubunu okurken gülümsedi.
Tom otobüsü beklerken bir dergi okudu.
Karısı gazete okurken, Tom kahvaltı yaptı.
aynı gazeteyi okuyan diğer insanlarla da tanışırlar,
Tom eline alabildiği şeyi okudu.
cidden iyiydim, insanlar aslında okumadığımı,
Liisa dükkana gittiğinde Mark gazete okuyordu.
Babam akşam gazetesini okurken oturuyordu.
Ben çocukken annem bana sık sık masal okurdu.
Bir kitap okuyordum.
Tom Mary'den aldığı mektubu okurken ağladı.
Alice nehir kıyısında kız kardeşinin yanında oturmaktan sıkılmaya başlamıştı ve yapacak da bir şeyi olmadığından bir iki kez kız kardeşinin okuduğu kitaba çaktırmadan bakıverdi fakat kitapta resim ya da diyalog yoktu, Alice de "resimsiz ve diyalogsuz bir kitap ne işe yarar" diye kendi kendine düşündü.