Translation of "Ana" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Ana" in a sentence and their turkish translations:

Me llamo Ana.

Benim adım Anna.

- Ana tenía prisa esta mañana.
- Ana estaba apurada esta mañana.

Ann'in bu sabah acelesi vardı.

Se identificaba con Ana.

Ana'da kendilerini gördükleri yerlere.

Ana no tiene hermanas.

Ann'in hiç kız kardeşi yok.

Ana tiene muchos amigos.

Ann'in birçok arkadaşı var.

Hago una muñeca para Ana.

Ben Anna için bir bebek yapıyorum.

Ana no tiene una hermana.

Ann'in hiç kız kardeşi yok.

Ana es de Paraguay. Es paraguaya.

Ana Paraguay'dan. O, Paraguaylı.

Ana no vendrá a nuestra fiesta.

Ana, partimize gelmeyecek.

Ana aceptó la propuesta de Henry.

- Anne Henry'nin önerisini kabul etti.
- Anne Henry'nin teklifini kabul etti.

Esa mujer por ahí es Ana.

Oradaki şu kadın Ana'dır.

Doña Ana explica el sexto examen.

Bayan Ana altıncı testi açıklar.

¿Cuál libro elegiste para enviarle a Ana?

Anne'ye göndermek için hangi kitabı seçtin?

Ana en "Las mujeres de verdad tienen curvas"

"Kadın Dediğin"deki Ana,

Ana está en la mesquita con sus padres.

Ana ailesi ile birlikte camide.

Pondré las flores en el jarrón que me regaló Ana.

Çiçekleri Ana'nın hediye ettiği vazoya koyacağım.

Ana tiene el pelo castaño pero Magdalena tiene el pelo rubio.

Anna'nın saçı kahverengi fakat Magdalena'nınki sarı.

Al ver que su marido se sentía mal, Ana llamó al médico.

Kocasının kötü hissettiğini gördüğünde Ana doktor çağırdı.

Ana se disculpó con su maestra por llegar tarde a la escuela.

Ann okula geç geldiği için öğretmeninden özür diledi.

En primer lugar, quiero expresar mi agradecimiento especial hacia mi profesora, Ana Costa.

Başlamadan önce Profesör Anna Сosta'ya en içten teşekkürlerimi sunmak istiyorum.

- Ana no tenía amigos con quienes poder jugar.
- Ann no tenía amigos con quienes jugar.

Ann'in birlikte oynayacak arkadaşları yoktu.

- Él se casó con Ann el mes pasado.
- Él se casó con Ana el mes pasado.

Geçen ay Ann ile evlendi.

El novio de Ana es muy empalagoso, siempre está intentando besarla y cogerla de la mano.

Ana'nın erkek arkadaşı çok iğrenç. O her zaman onu öpmeye ve onun elini tutmaya çalışıyor.