Translation of "¿diga" in Turkish

0.010 sec.

Examples of using "¿diga" in a sentence and their turkish translations:

Ella le cree, diga lo que diga.

O ne söylerse söylesin o ona inanır.

Diga lo que diga, no confíes en él.

Ne derse desin, ona güvenme.

Alguien diga algo.

Birisi bir şey söyler.

Perdona que lo diga.

Öyle söylediğim için beni affet.

¿Qué quieres que diga?

Ne dememi istiyorsun?

- ¿Quién es?
- ¿Diga?
- ¿Dígame?

- O kim?
- Kim o?

- ¿Quieres que te diga la verdad?
- ¿Quieren que les diga la verdad?

Gerçeği söylememi ister misin?

Diga cuál le gustaría llevar.

- Hangisini istersin söyle.
- Hangisini istediğinizi söyleyin.

Haz lo que te diga.

- O sana her ne söylerse yap.
- O sana ne söylerse yap.

¿Qué más quieres que diga?

Başka ne söylememi istiyorsun?

Bueno, ¿qué quieres que diga?

Peki, ne söylememi istiyorsun?

Haré lo que Tom diga.

Tom ne söylediyse yapacağım.

¿Qué quieres que te diga?

Sana ne söylememi istiyorsun?

- Haz lo que te diga él.
- Haz lo que él te diga.
- Hazlo como te dice.
- Hagan lo que les diga.

Sana söylediğini yap.

- No me importa lo que él diga.
- No me importa lo que diga él.

Onun ne dediği umurumda değil.

Espero que Tom diga que no.

Tom'un hayır diyeceğini umuyorum.

Espero que Tom diga que sí.

Umarım Tom evet der.

¿Quieres que te diga por qué?

Sana sebebini söylememi ister misin?

Me asombra que diga usted eso.

Bunu söylemene şaşırıyorum.

Me choca que diga usted eso.

Bunu söylediğini duyduğuma şaşırdım.

¡Por Dios! No diga usted eso.

Gözünü seveyim, onu söyleme!

Saque la lengua y diga "a".

- Dilini dışarı çıkar ve "aah" de.
- Dilinizi çıkarıp "a" deyin.

Nomás haz lo que te diga.

Sadece sana söylediğimi yap.

Harán lo que yo les diga.

Onlar onlara yapmalarını söylediğim şeyi yapacaklar.

Haz lo que él te diga.

Sana dediği gibi yap.

Permitime que te diga cómo hacerlo.

- Onu nasıl yapacağını sana söyleyeyim.
- Onu nasıl yapacağını söylemem izin ver.
- Onu nasıl yapacağını söylememe izin ver.

- ¿Quiere que le diga lo que yo espero?
- ¿Quieres que te diga que estoy esperando?

Ne umut ettiğimi sana anlatmamı istiyor musun?

- No te creas nada de lo que diga.
- No os creáis nada de lo que diga.

Onun söylediği bir şeye inanma.

No hay teoría que diga lo contrario.

Bunun aksini söyleyen bir kuram yoktur

Quienquiera que diga eso es un mentiroso.

Öyle söyleyen yalancıdır.

¿Quieres que le diga a la policía?

Polise anlatmamı ister misin?

Quiero que Tom diga que estaba equivocado.

Tom'un hatalı olduğunu söylemesini istiyorum.

Dejar de repetir todo lo que diga.

Söylediğim her şeyi tekrarlamayı kes.

Deja que lo diga solo una vez.

Bunu sadece bir kez daha söyleyeyim.

Será mejor que te diga la verdad.

Sana gerçeği söylesem iyi olur.

¿Qué quieres que le diga a Tom?

Tom'a ne söylememi istersin?

No me importa lo que diga la gente.

İnsanların ne söyledikleri umurumda değil.

No sueltes la cuerda hasta que te diga.

Sana söyleyene kadar ipi bırakma.

Tom me dijo que no te diga nada.

Tom bana sana bir şey söylemememi söyledi.

¿Es eso lo que quieres que yo diga?

Söylememi istediğin şey bu mu?

Tom quiere que María diga que lo necesita.

Tom Mary'nin ona ihtiyacı olduğunu söylemesini istiyor.

¿Exactamente qué es lo que quieren que diga?

Söylememi istediğin tam olarak nedir?

Escucha atentamente y haz lo que te diga.

Dikkatlice dinle ve yapmanı söylediğim şeyi yap.

¿Querés que te diga lo que hizo Tom?

Tom'un ne yaptığını sana söylememi istiyor musun?

Tienes que hacer lo que yo te diga.

- Sana söylediğim gibi yapmalısın.
- Dediğimi yapmak zorundasın.

No me importa lo que diga tu madre.

Annenin söylediği umurumda değil.

- Más vale que le diga.
- Mejor le digo.

Ona söylesem iyi olur.

Nunca diga la palabra "bomba" en un avión.

Bir uçakta asla "bomba" sözcüğünü söyleme.

La próxima vez que alguien les diga "no",

Bir daha birisi size "hayır" dediğinde

Cuando quiera engañar al mundo, diga la verdad.

Dünyayı kandırmak istediğinizde doğruyu söyleyin.

Deja que te diga todo lo que sé.

Bildiğim her şeyi sana anlatayım.

No tienes que hacer lo que diga Tom.

Tom'un söylediğini yapmak zorunda değilsin.

Tom irá sin importar lo que diga Mary.

Mary ne derse desin Tom gidecek.

Tom no confía en nada que diga Mary.

Tom Mary'nin söylediği bir şeye güvenmiyor.

No puedes confiar en nada que él diga.

Onun söylediği bir şeye güvenemezsin.

- Da igual lo que diga, ella siempre me lleva la contraria.
- Sin importar lo que diga, ella siempre me contradice.

Benim ne söylediğim önemli değil, o hep benim tersimi söyler.

Puedo encontrar uno que diga que no lo es".

doğru değil diyen birini bulabilirim."

RH: Sí, queremos que la gente diga la verdad.

RH: İnsanların doğruyu söylemesini istiyoruz

No quiero que diga nada que perjudique su caso".

Davanıza zarar verebilecek bir şey söylemenizi istemiyorum."

Cualquier cosa que te diga, no confíes en él.

O ne söylerse söylesin ona güvenme.

No importa lo que él diga, no le creas.

Ne derse desin, ona inanma.

Lo que sea que él diga, no le creas.

Ne söylerse söylesin ona güvenme.

¿Hay algo que quieras que le diga a Tom?

Tom'a söylememi istediğin bir şey var mı?

¿Qué quieres que le diga a Tom si llama?

Eğer ararsa Tom'a ne söylememi istersin?

Escúchame atentamente y haz exactamente lo que te diga.

Dikkatlice dinle ve tam olarak sana söylediğimi yap.

No creas todo lo que te diga la gente.

İnsanların sana söylediği her şeye inanma.

Diga su nombre completo para que conste en acta.

Kayıt için tam adınızı söyleyin.

Me dijiste que no se lo diga a nadie.

Sen bana kimseye anlatmamamı söyledin.

Tom hará lo que Mary le diga que hacer.

Tom Mary'nin ona yapmasını söylediği şeyi yapacak.

Tom no tiene que escuchar lo que Mary diga.

Tom Mary'nin söylediklerini dinlemek zorunda değil.

A Tom no le importa lo que Mary diga.

Tom, Mary'nin söylediklerini umursamıyor.

No hagas caso a lo que diga la gente.

İnsanların söylediklerine aldırış etmeyin.

Y a pesar de lo que diga la ciencia ficción,

Bilim kurgunun tasvir ettikleri şöyle dursun,

Cierra los ojos hasta que te diga que los abras.

Sana onları açmanı söyleyinceye kadar gözlerini kapalı tut.

No puedes creer ni una palabra de lo que diga.

Onun söylediği bir kelimeye bile inanamazsın.

Todo lo que diga puede ser usado en su contra.

Söylediğiniz her şey size karşı kullanılabilir.

Pienso que es mejor que no diga nada sobre eso.

- Sanırım bu konuda hiçbir şey demesem daha iyi.
- Bence bu konuda bir şey söylemesem daha iyi.

- ¿Cuánto malo quieres oír?
- ¿Cuánto malo quieres que te diga?

Çok mu merak ediyorsun?

Quiero que Tom me diga qué quiso decir con eso.

Tom'un onunla ne kastettiğini bana söylemesini istiyorum.

Ha llegado el momento de que te diga la verdad.

Sana doğruyu söylemenin zamanı geldi.

La próxima vez que te diga que hagas algo, hacelo.

Gelecek sefer sana bir şey yapmanı söylediğimde onu yap.

Todo el tiempo, me piden que diga que no volvería atrás,

Her zaman, önceye dönmeyi hiç istemediğimi

Mantén los ojos cerrados hasta que yo diga que los abras.

Onları açman gerektiğini söyleyinceye kadar gözlerini kapalı tut.

- No le diga al jefe.
- No se lo digas al jefe.

Patrona söyleme.

Ella le obedece sin importar lo que le diga que haga.

O, ona ne yapmasını söylerse söylesin o ona itaat eder.

Creo que es hora de que diga lo que pienso realmente.

Sanırım gerçekten ne düşündüğümü söylememin zamanıdır.

Creo que ya es hora de que diga lo que pienso.

Sanırım ne düşündüğümü açıkça söylememin zamanıdır.

- Necesito que alguien me abrace y que me diga que todo estará bien.
- Necesito a alguien que me abrace y que me diga que todo irá bien.
- Necesito que alguien me abrace y me diga que todo saldrá bien.

Beni tutacak ve bana her şeyin iyi olacağını söyleyecek birine ihtiyacım var.

El dijo, "¿Cómo quiere que se lo diga? ¡Ese es mi asiento!"

"Siz laftan anlamıyor musunuz? O koltuk benim!"

Por favor, diga a la sirvienta que lo lleve a mi habitación.

Lütfen hizmetçiye onu odama taşıt.

¿Quieres que le diga a Tom que no lo vamos a hacer?

Tom'a bunu yapmayacağımızı söylememi ister misiniz?

Quiero que alguien me diga por qué hoy no está aquí Tom.

Tom'un bugün neden burada olmadığını birinin bana söylemesini istiyorum.

- ¡No me diga que me relaje!
- ¡No me digas que me relaje!

Bana gevşememi söyleme.