Examples of using "¿ah" in a sentence and their turkish translations:
Ah, harika.
- Gerçekten mi?
- Valla mı?
- Esas mı?
- Harbiden mi?
- Cidden mi?
Oh, anladım.
Ah! bir ünlemdir.
BK: Peki.
Ah, şimdi anlıyorum.
Ah evet, hatırlıyorum.
O da dedi ki: "Hayır."
'ah' bir ünlemdir.
Ah! bir ünlemdir.
Bir bakalım. Evet, doğru.
Ah, bir kelebek var!
Oh, bu çok daha iyi.
Oh, anladım.
Eyvah!! Bilgisayarım bozuldu!
Oysa artık bende etki yaratmaya başladılar!
Ve hepsinden de iyisi...
Ah, onlar ne zaman tekrar buluşacak?
Ah, kahve gerçekten sıcak!
Doğru mu?
"O zaman aynakolu eğrilmiştir."
Ah, o bana eski günleri hatırlatır.
Anahtar nerede? Oh, o sende.
Sizlere gururla "Ortalama yüzde 10" derler.
ve sonra başka bir yol bulacaktın: "Ah! 97 artı 3, olağanüstü!"
Oh, o ucuz!
Ah, sokak lambaları açıldı.
Ha, şimdi hatırladım. Kütüphane yarın kapalı.
Bu en kötüsü! Gittim ve cebinde hâlâ mendil olan pantolonumu yıkadım.
Hımm, yani onun kız arkadaşı değil de erkek arkadaşı var. Bunu demek istedin, öyle mi?
Böyle yapmalısın... Boşalmış gibi ses çıkmalı.