Translation of "60%" in Turkish

0.011 sec.

Examples of using "60%" in a sentence and their turkish translations:

60 разных национальностей.

1400 insanla çalıştık.

60 автократических режимов,

60 otokrasi,

В минуте 60 секунд.

Bir dakikada altmış saniye vardır.

сократилось с 60 часов в неделю

haftada 60 saatten

его вес может достигать 60 тонн

ağırlığı 60 tonu bulabiliyor

Сложно пройти 60 километров за день.

Bir günde 60 kilometre yürümek zordur.

Температуры в Сибири достигли −60 °C.

Sıcaklıklar Sibirya'da -60C'ye ulaştı.

Более 60 человек погибло и тысячи пострадали.

En az 60 kişi hayatını kaybetti ve binlerce yaralı vardı.

и было 60 000 единиц ядерного вооружения.

ve 60 binden fazla nükleer silah.

Результаты международных исследований, проводившихся более 60 лет,

60 yıldan uzun süren uluslararası çalışma bize gösterdi ki;

Я живу здесь чуть более 60 лет.

60 yılın biraz üzerinde bir süredir burada yaşıyorum.

И он продал 60 000 партий бобового тофу.

ve yaklaşık 60.000 ünite fermante fasülye loru sattı.

По китайским деревням разбросано 60 миллионов одиноких детей.

Çin'in kırsal kesimlerinde arkada bırakılmış 60 milyon çocuk var

В последние годы он увеличился до 60 км.

son yıllarda ise 60 km kadar çıktı.

- В минуте 60 секунд.
- В минуте шестьдесят секунд.

Bir dakikada altmış saniye vardır.

Эта машина может печатать 60 страниц в минуту.

Bu makine dakikada 60 sayfa basabilir.

Не важно, сколько женщине лет: 40, 50 или 60.

Kadının 40, 50 ya da 60 yaşında olması bir şeyi değiştirmedi.

Но жара — настоящий убийца. Она может достигать 60 градусов, 

Ama sıcaklık cidden öldürücü. 62 dereceye ulaşabiliyor

потенциально сокращая 60 процентов от общего объёма выбросов углерода.

potansiyel olarak tüm karbondioksit emisyonlarının yüzde 60'ını kesebiliriz.

и затем 60 лет, чтобы выстроить экономику сферы услуг.

hizmet ekonomisi inşa etmek içinse 60 yılımız vardı.

Камень весом 6 метров в высоту и 60 тонн

6 metre yüksekliğinde 60 ton ağırlığındaki taşı

Японский культивированный жемчуг составляет 60% от мирового рынка жемчуга.

Japon kültive incileri dünya inci pazarının % 60'ına kadarını tekeline almıştır.

Более 60% жителей Британии поддерживают активными странички в Фейсбуке.

İngilizlerin % 60'ından fazlası aktif bir facebook profiline sahip.

Каждый год сезонный грипп убивает до 60 000 американцев.

Mevsimsel grip her yıl 60 bin Amerikalıyı öldürüyor.

Болезнь Альцгеймера поражает в основном людей старше 60 лет.

Alzheimer hastalığı çoğunlukla 60 yaşından fazla olan insanları etkiler.

Моё детство выпало на 60-е и 70-е годы.

1960'lar ve 70'lerde küçük bir çocuktum,

было на 60% меньше артериальных заболеваний, чем у кроликов из второй,

diğer gruba göre yüzde 60 daha az aortic hastalık geliştirdi,

Они производят от 60 до 80 процентов продуктов питания в странах

Genellikle 20 dönümden az alanlarda işleyen düşük gelirli ülkelerde

В XIX веке на Западе люди работали более 60 часов в неделю.

19. yüzyılda Batılılar haftada 60 saatten fazla çalışıyordu.

Теперь давайте переместимся в северо-западном направлении. И снова пройдем 60 км.

Şimdi yönümüzü kuzey-batı yönünde ilerletelim. Ve yine 60 km hızla gidelim.

в некоторых местах, продвигаясь на 60 миль, и принимая 200 000 заключенных.

Bazı yerlerde 60 km ilerledikçe, 200.000 esir.

CDC рекомендует дезинфицирующие средства для рук с содержанием спирта не менее 60%.

CDC(Hastalık Kontrol ve Korunma Merkezleri) en az %60 alkol içeren el dezenfektanlarını tavsiye ediyor.

Но даже с 60% алкоголя CDC рекомендует использовать мыло, если это возможно.

Ancak %60 alkolle bile CDC, eğer imkan varsa sabun kullanmanızı öneriyor

Давайте рассмотрим ситуацию на примере, сейчас мы движемся на 60 км к западу.

Bir örnekle durumu inceleyelim şimdi biz şuan batı yönüne doğru 60 km hızla ilerliyoruz.

И эта болезнь может убить до 60 000 людей в год только в США.

Ve bu oran ABD'de bir yılda 60 bin kişiyi öldürebilir.

Например, в 60-х годах Renault открыла фабрику в городе Бурса, что на севере Турции.

Örnek vermek gerekirse 60larda Renault Bursa'da bir fabrika açtı, Türkiye'nin kuzeyinde bir şehir.

Если вас укусили, то у вас будет около 60 минут, прежде чем яд начнет закрывать дыхательные пути.

Eğer sokulduysanız zehir solunum yollarınızı tıkamadan önce 60 dakikanız var demektir.

В Вавилонском государстве практиковалась шестидесятеричная система исчисления, благодаря чему мы сейчас имеем 60 минут в часе и 24 часа в сутках.

- Altmışlık sayı sistemi Babil devletinde uygulandı, bunun sonucunda bir saatte 60 dakika ve günde 24 saat var.
- Altmışlık sayı sistemi Babil devletinde uygulandı, bundan ötürü bir saatte 60 dakika ve günde 24 saat var.