Examples of using "шлем" in a sentence and their turkish translations:
Kaskımı giydim.
Kaskı bana ver.
Bu senin kaskın mı?
Kaskını giy.
Kaskın bende.
Kaskınızı giymeniz gerekiyor.
Pekâlâ, kaskımızı takalım.
Pekâlâ, kaskımızı takalım.
Bir mermi miğferi deldi.
Tom kaskını çıkardı.
Tom kaskını taktı.
Tom'un kaska ihtiyacı var.
- Kask kafanızı koruyacak.
- Kask kafanı koruyacak.
Ne ölçüde bir kaska ihtiyacın var?
Onun sadece bir kaska ihtiyacı var.
Kaskını giysen iyi olur.
Kaskımı aldın.
Kanun en güvenli koruyucudur.
Şu bloğun çevresine. Kaskımızı takalım.
Pekâlâ, kaskımızı takalım. İpi sarkıtalım.
mola verip kaskımı çıkardık
Pekâlâ, hazırlanalım. Kask takıp başlayalım.
Kaskı çıkaralım. Harekete geçeceğim. Bu taraftan.
Tom miğferini çıkardı ve alnını sildi.
Bir kaska ihtiyacım var.
Bisikletimi sürerken hep kask takarım.
Bunu takmak istiyorum. Yukarıda bir sürü gevşek kaya olabilir!
Bir kask takalım ve sonra da fosforlu çubuklardan kullanabilirim.
- Motoruma binerken kaskımı her zaman takarım.
- Motorumu kullanırken kaskım hep takılıdır.
- Motorumu sürerken kaskım hep kafamdadır.
Tom bisiklet kaskını çıkardı ve onu masanın üzerine koydu.
Bisiklet kaskları, sürücüleri ciddi kafa yaralanmalarından koruyabilir.
Genellikle bisiklet kaskı takar mısın?
Kafanı korumak için bir kask takmalısın.
Gündüze ait olan bizlerse, iman ve sevgi zırhını kuşanıp başımıza miğfer olarak kurtuluş umudunu giyerek ayık duralım.