Examples of using "французскому" in a sentence and their turkish translations:
Lütfen bana Fransızca öğret.
Fransızcada bir A aldım.
Fransızcadan C aldım.
Tom Fransızcadan bir A aldı.
Tom Mary'nin Fransızca öğretmeni.
Ben Tom'un Fransızca öğretmeniyim.
Fransızca sınavımdan geçtim.
O, Fransızca öğretebilir.
Tom Mary'ye Fransızca öğreniyor.
Bana Fransızca öğretecek misiniz?
Sana kim Fransızca öğretti?
Tom bana Fransızca öğretir.
Sana kim Fransızca öğretti?
Tom bana Fransızca öğretti.
Tom bize Fransızca öğretiyor.
Tom Fransızca testinde başarısız oldu.
Birine hiç Fransızca öğrettin mi?
Tom'un bana Fransızca öğretmesini istedim.
Tom Fransızcada iyi dereceler aldı.
Tom bana biraz Fransızca öğretti.
Bana biraz Fransızca öğretir misin?
Fransızcayı kimden öğrendin?
- Sana Fransızca öğreteceğim.
- Size Fransızca öğreteceğim.
Fransızcayı asıl branş olarak alacağım.
Biri sana Fransızca öğretiyor mu?
Tom, Mary'ye Fransızca öğretmeyi kabul etti.
Tom çocuklarına Fransızca öğretti.
Tom Mary'nin çocuklarına Fransızca öğretti.
Tom arkadaşlarına Fransızca öğretiyor.
Tom'a Fransızca öğreten kişi benim.
Tom'un Fransızca öğretmeni kimdir?
Umarım Tom bana Fransızca öğretir.
Tom Fransızca sınavını geçti.
- Fransızca testimde bir B aldım.
- Fransızca sınavımdan dört aldım.
Pazartesi günü bir Fransızca testimiz olacak.
Onun bana Fransızca öğretmesini istedim.
Ondan bana Fransızca öğretmesini rica ettim.
Bana Fransızca öğretebilir misin?
Tom'un Fransız öğretmeninin kim olduğunu tahmin et.
Fransızcada işe yaramam.
Tom Fransızca ders kitabını kaybetti.
Tom dün Fransızca dersini atladı.
Tom, Fransızca'da iyi notlar alır.
Tom'a bir Fransızca öğretmeni buldum.
Fransızcada iyi notlar aldım.
Tom'un Fransızca öğretmeniydim.
Fransızca ders kitabımı evde unuttum.
Tom bana haftada iki kez Fransızca öğretir.
Fransızcada her zaman iyi notlar aldım.
Tom'a Fransızca öğretmeyi kabul ettim.
Fransızca ev ödevimde bana yardım eder misin?
Bana Fransızca öğretebilir misin?
Yarınki Fransızca sınavı için çalışmak zorundayım.
Tom Mary'nin ona Fransızca öğretmesini istedi.
Tom'a Fransızca öğrettiğini sanıyordum.
Tom Fransızca testinde iyi yaptı.
Tom Fransızca ev ödevini yapmayı unuttu.
Tom bana Fransızca öğretmek istediğini söyledi.
Tom'un Fransızca dersleri için ödeme yapan kişi bendim.
Tom bana Fransızca kitabını ödünç verdi.
Gelecek pazartesi Fransızca test olacağız.
Tom, Mary'ye Fransızca öğretiyor.
Fransızca ders kitabımın nerede olduğunu bilmiyorum.
Tom çocuklara Fransızca öğretir.
O bize Fransızca öğretiyor.
Fransızca ev ödevimi yapmayı az önce bitirdim.
Tom bana Fransızca öğretiyor.
O hem İngilizce hem de Fransızca öğretme yeteneğine sahiptir.
Tom bize Fransızca öğretir.
Tom Mary'nin Fransızcayı kimden öğrendiğini merak etmeye başladı.
Bugün bir Fransızca ders alacağız.
Tom'a Fransızca öğrettim.
Tom Mary'nin ona Fransızca öğreteceğini umuyor.
- Fransızca testinde başarısız olacağını biliyordum.
- Sizin Fransızca testinizden geçmeyeceğinizi biliyordum.
Fransızca sınavımı geçtim.
Tom'a Fransızca öğretiyorum.
Tom Fransızca ev ödevini yapıyor.
Bizim ilk Fransızca dersimize hoş geldiniz.
Tom Mary'ye ona Fransızca öğretip öğretmeyeceğini sordu.
Tom'a Fransızca öğretiyorum.
Ve 2010'da bir Fransızca sınavında kopya çektim.
Fransızca ev ödevimi yapmayı az önce bitirdim.
Tom'un çocuklarına haftada üç gün Fransızca öğretiyorum.
Tom çocuklarıma Fransızca öğretiyor.
Tom Mary'ye oğluna Fransızca öğretip öğretmeyeceğini sordu.
Tom, Mary'nin çocuklarına Fransızca öğretti.
Tom'un çocuklarına Fransızca öğretiyorum.
Çocuklarıma Fransızca öğretiyorum.
Tom'un çocuklarına Fransızca öğrettim.
Tom, Mary'ye Fransızca ödevinde yardım etmemi istedi.
- Fransızca öğretirim.
- Ben Fransizca öğretirim.
- Saya mengajar bahasa Perancis.
Tom Fransızca öğrenme isteğini kaybetti.
Sana kim Fransızca öğretiyor?
Tom Fransızcada iyi notlar alır.
Ben biyoloji ve Fransızca öğretirim.
Fransızca testimde sadece bir C aldığımı aileme söylemedim.