Examples of using "трём" in a sentence and their turkish translations:
Altı ikiye bölündüğünde üç yapar.
Bir yarda üç fite eşittir.
Saat üçte mutlaka gel.
Tom üç yıl hapis cezasına çarptırıldı.
Üç noktayı da kabul ediyorum.
Onu üç yıl hapis cezasına çarptırdılar.
Hırsızlık nedeniyle üç yıl hapse mahkum edildim.
Sizin için uygunsa saat üçte geleceğim.
Tom üç haftalık toplum hizmeti cezasına çarptırıldı.
Hakim Tom'u üç yıl hapis cezasına çarptırdı.
Altı ikiyle bölünürse cevap üçtür.
İşte o gün basamakları üçer üçer çıktım.
Üçe kadar burada olmasını umuyorum.
Üçe üç eklerseniz, altı elde edersiniz.
- Bu akşam üç sınava çalışmam gerekiyor.
- Bu gece üç sınava birden çalışmak zorundayım.
- Bir artı iki üç eder.
- Bir ile ikiyi toplarsanız sonucu üç olur.
Tom federal ceza evinde üç yıla mahkum edildi.
3:00 e kadar orada olacaksın.
Ellerimizi birlikte ne kadar hızlı ovarsak, onlar o kadar ısınırlar.
Tom her şeyi üç erkek torununa bıraktı.