Examples of using "толстой" in a sentence and their turkish translations:
Şişman görünüyor muyum?
Leo Tolstoy'un yazdığı üzere,
Tolstoy dünya çapında bir ün kazandı.
Bana şişman mı diyorsun?
- Lev Tolstoy, vejetaryen idi.
- Lev Tolstoy vejetaryendi.
Bunun içinde şişman görünüyor muyum?
Tom kalın çerçeveli gözlük takar.
Bana şişko mu dedin sen?
Şişman görünüyor muyum?
Shakespeare "Hamlet"'i yazdı ve Tolstoi "Savaş ve Barış"'ı yazdı.
Tom, Mary'nin bu kadar şişman olmasını beklemiyordu.
Bir kitap ince, diğeri ise kalın. Kalın olanının yaklaşık 200 sayfası var.
Bogdan Tanevich, kolon kanseri nedeniyle emekli oluyor.
Ben şişman olduğumu sanmıyorum.
Eskiden çok şişmandım.
Lev Nikolayeviç Tolstoy, haklı olarak Tanrı'nın Egemenliğinin içimizde olduğuna inanıyordu.
Bir kitap ince ve diğeri kalın; kalın olan yaklaşık 200 sayfa.
Tom bana şişman dedi.
Aman Tanrım, çok şişman görünüyorum.
Ben şişmandım.