Examples of using "сына" in a sentence and their turkish translations:
Oğlunun karısı senin gelinindir.
Oğlunuzu severim.
- Oğlumu görmüş müydün?
- Oğlumu gördün mü?
Senin oğlunun adı ne?
Onun oğlunu seviyorum.
Oğlumun ismi Tom.
Jarl Eirik'in ellerinde ezici bir yenilgiye uğradılar .
Tom oğlunu görmek istiyor.
Bu benim oğlumun CD'si.
Oğlumu görmek istiyorum.
- Oğlumu neden suçluyorsun?
- Neden oğlumu suçluyorsun?
- Neden benim oğlumu suçluyorsun?
O, savaşta oğlunu kaybetti.
Bana oğlumu hatırlatıyorsun.
Biz onun oğluna Jimmy diyoruz.
Tom oğlunu ensesinden tuttu.
Tom oğlunu evden kovdu.
oğlunun doğumundan sonra
Benim hiç oğlum yok.
Tom, oğlunu yatağa yatırıyor.
Oğlumu seviyorum.
Onun oğlunu seviyorum.
Çocuğumu aldım.
O CD oğlumun.
Tom oğlunu arıyor.
Tom hep bir oğul istemişti.
Tom oğlunu kucakladı.
Onun, herkesin sevdiği bir oğlu var.
Onun üç oğlu var.
- John'ın iki oğlu var.
- John'ın iki oğlu vardır.
- John'un iki oğlu var.
Onların erkek çocuğunun adı John.
Onların çocuklarına Edward adı verildi.
Tom oğluna John adını verdi.
Tom'un oğlunun ismi John'dur.
- İki çocuğumuz var.
- İki oğlumuz var.
- O, biricik oğlunu gömdü.
- O, tek oğlunu toprağa verdi.
Lütfen oğlumu affet.
Oğlunun adı ne?
Tom benim oğlumun arkadaşıdır.
Onun oğlunun adı Tom.
Ruben'in üç oğlu var.
Tom'un üç oğlu var.
Bu CD oğlumunkidir.
O, oğlunu seviyor.
Onların oğlunun ismi Tom'dur.
Onlar oğluna Tom adını verdi.
Oğlunu seviyor musun?
Tom'un bir oğlu yok.
Tom kendi oğlundan korkuyor.
İki tane oğlum var.
Oğlumu yanımda getirdim.
Oğlunu bir araba kazasında kaybetti.
İnanıyorum, onun iki oğlu var.
Oğlumu görmek istiyorum.
Tom savaşta oğlunu kaybetti.
- Tom iş yerine oğlunu getirdi.
- Tom işe oğlunu da götürdü.
Oğlunun sağlığı hakkında endişeli.
O, oğlunun geri dönüşü için dua etti.
O, oğluna doktor çağırttı.
O, oğlunu görmek için sabırsızlanıyordu.
O, oğluna yüzmeyi öğretti.
Trafik kazasında oğlunu kaybetti.
(O) oğlunu endişeyle bekledi.
Oğlumun lastik ördeği sarı renklidir.
O oğlunu tembel olduğu için uyardı.
Tom oğlunu evden kovdu.
Tom oğlunun omuzuna vurdu.
Tom bir araba kazasında oğlunu kaybetti.
Tom tembel olduğu için oğlunu azarladı.
Tom, oğlunun davranışlarından utanıyor.
O, daha çok çalışması için oğlunu teşvik etti.
O, oğluna James adını verdi.
Onlar oğullarına John adını verdiler.
Üç yetişkin oğlum var.
Ben hep bir erkek çocuk istemiştim.
Tom oğlumun en iyi arkadaşı.
Tom oğlunun sırtını okşadı.
Oğlumun bir oğlu var.
Kaybolan oğlunu arıyordu.
Oğluna ne isim verdin?
Oğlumun kalıtsal bir hastalığı var.
Mary, bekar bir anne olarak oğlunu büyütüyor.
Tom'un üç oğlu vardı.
Tom'un üç yetişkin oğlu var.
Tom oğlu Gandalf'ı aramak istedi.
Oğlunun ölümü onun kalbini kırdı.
Oğlumuza Tom adını vermeyi planlıyoruz.
Onlar çocuklarına Thomas adını verdiler.
- Oğlumun dişi ağrıyor.
- Oğlum diş ağrısı çekiyor.
- Oğlumun diş ağrısı var.
Oğlunun omzunu okşadı.
Oğlunun ölümü üzerine ağladı.
Tom'un üç oğlu var, sanırım.
Tom oğluna John adını vermek istedi.