Examples of using "сравнение" in a sentence and their turkish translations:
Karşılaştırma, şiddetin anasıdır.
Bu geçerli bir kıyaslama değil.
O tam olarak doğru bir karşılaştırma değil.
Sonra da gen aktivitesi profillerindeki değişiklikler
gün bazlı kıyaslamasına bir bakalım
Tom'un sorunları Mary'ninkilerle karşılaştırıldığında hiçbir şey.
Grip ile karşılaştırmaya başladığımızda, aslında biraz içimizi rahatlatıyoruz.