Examples of using "искать" in a sentence and their turkish translations:
Neyi aramalıyım?
Onları aramaya devam edin.
Onu aramaya devam edin.
Onu aramaya devam edin.
Ne aramam gerekiyor?
Onlar seni arayacaklar.
Tom bir iş aramak zorundadır.
Yemek bulma vakti geldi.
Tom'u aramaya devam et.
Tom'u aramana yardım edeceğim.
Onları aramana yardım edeceğiz.
Onu aramana yardım edeceğiz.
Onu aramana yardım edeceğiz.
Onları aramana yardım edeceğim.
Onu aramana yardım edeceğim.
Onu aramana yardım edeceğim.
dışa bağımlı olmaktan çıkarmak
Araştırmaya başladım.
O bir iş aramaya başladı.
Tom'u aramak için geri gidiyorum.
Tom iş aramaya başladı.
Onlar Tom'u arıyor olacaklar.
Dışarıda Tom'u arıyorum.
Dan evi aramaya başladı.
Nerede arayacağımı biliyordum.
Tom Mary'yi aramaya gitti.
Biz onları arayacağız.
Onlar onu arıyor olacak.
Onlar onu arayacaklar.
Tom, Mary'yi aramak için dışarı çıktı.
Aramaya devam edin.
Beyinde daha nelerin yanlış giderek
Tom'u aramana yardım edeceğiz.
Tom'u nerede arayacağımı biliyorum.
Araştırmamız gereken yer tam burası.
Şimdi Tom'u arayacağım.
Gel de problem aramayalım.
Tom yeni bir iş aramaya başladı.
Nereye bakacağımı bilmiyordum.
Sorun aramaktan vazgeç, Tom.
Biz başka seçenekler aramalıyız.
Onları nerede arayacağımı biliyorum.
Onu nerede arayacağımı biliyorum.
Onu nerede arayacağımı biliyorum.
Daha etkili bir yol aramalıyız.
Kesinlikle kimse bu cümleyi aramayacak.
Posta pullarını aramayı ve toplamayı seviyorum.
Odasını kendi başına aramak zorundaydı.
Hiç kimse arabamı aramak istemiyor.
Belki Tom'u aramaya gitsek iyi olur.
Tom'u aramaya gitmemiz gerekmiyor mu?
Tom'u nerede bulacağını nasıl bildin?
Onun başka bir iş aramaya başladığını duyuyorum.
Tom, neden biri seni arıyor olsun ki?
Henüz bir işaret yok. Anlaşıldı! Aramaya devam edin.
Başka yerde bilgi aramaya karar verdi.
Ne arayacağımı kesinlikle biliyordum.
Biz bu durumdan başka bir çıkış yolu aramak zorundayız.
Sanırım gidip Tom'u arasak iyi olur.
Kesinlikle hiç kimse bu cümleyi aramayacaktır.
Sanırım fazla kurcalamamalısın.
Gerekirse beni nerede arayacağını biliyorsun.
Milyonlarca çiftçi başka iş aramak zorunda kaldı.
- Tom hazine aramayı durdurdu ve eve gitti.
- Tom hazine aramayı bıraktı ve eve döndü.
Şu anda onu aramamız için zamanımız yok.
Henüz Bear'dan iz yok. Anlaşıldı. Aramaya devam edin.
Dolayısıyla, yeni vali ve Cumhuriyetçi yasama organı yeni yollar bulmaya başladı...
Tom'un nereye gittiğini öğrendikten sonra onu aramaya gittim.
Polis Tom'a onun kızını arayacağına söz verdi.
Mola sırasında, lobide Tom'u aramaya gittim.
Beni nerede bulacağını biliyorsun.
Boşuna anlam arayıp tehlikeli sularda yüzmenize gerek yok.
Peki, ne yapacağız? Spekülatif mi iz süreceğiz yoksa sistematik mi?
eğlenceli ve keşfetmesi kolay olmak.
Hayvanları, geceyle başa çıkmak için yeni yöntemler bulmaya itiyor. UYUMAYAN ŞEHİRLER
Fırtınadan dolayı kayıp çocuğu arayamadık.
Tom'u aramaya devam edeceğim.
oldukça pahalı bir bilet satın almak ve bir orkestra bulmak zorunda değilsiniz.
Sonbaharda stokladığı yiyecekler de tükenmiş durumda. Soğuk gecede yiyecek araması gerek.
bugün bu sorulara hep birlikte cevap arayacağız
Bütün köylüler kayıp bir kediyi aramak için dağlara gittiler.
Maaşım bana uymuyor. Farklı bir iş arayacağım.
Su o kadar bulanıktı ki polis dalgıçlar vücudu dokunarak aramak zorunda kaldı.
Beni nerede bulacağını nasıl bildin?
Beni nerede bulacağını sana kim söyledi?
Kar yüzünden ormanın zemininde yiyecek bulmak pek mümkün değil. Başka yerlere bakmalı.
- Bir kafandan geçir bakalım, sandalyeler herkese yetecek mi diye. Eğer yetmez dersen, o zaman gidip bir yerlerde aramak lazım olacak.
- Sandalye sayısının yeterli olup olmayacağına dair kabaca bir tahmin yürütsene. Yetmeyecek gibiyse nereden bulabileceğimizi düşünmemiz gerekecek.
- Tom beni nerede bulacağını nereden biliyordu?
- Tom beni nerede bulacağını nasıl bildi?
Biz mutluluk aramak için dünyadayız, onu bulmak için değil.
Günün birinde Wikipedia'da "viegra"'ya bakacağımı düşünmemiştim.
Tek yararlı bilgi iyi olanı nasıl arayacağımızı ve kötü olandan nasıl kaçınacağımızı öğretendir.