Examples of using "сестрой" in a sentence and their turkish translations:
Kız kardeşimle tartıştım.
Ben kız kardeşimle konuşuyorum.
- Ben kız kardeşimle yemek yiyorum.
- Ben kız kardeşim ile yemek yiyorum.
O, senin kız kardeşin değildi.
Kız kardeşim ve ben geldik.
Sen ve kız kardeşin yakın mısınız?
O sırada kız kardeşi ile oynuyordu.
Kız kardeşimle çıkıyor.
Kız kardeşimle iletişime geçmeye çalışıyorum.
Kız kardeşimle öyle konuşma.
Kız kardeşine ne oldu.
O, kız kardeşimle nişanlı.
O kendi kız kardeşi tarafından öldürüldü.
Ben Tom'un kız kardeşiyle arkadaşım.
Ben onu, kız kardeşiyle karıştırdım.
Tom kız kardeşimle flört ediyor.
- Sen ve kız kardeşin yakın mısınız?
- Sen ve kız kardeşin yakın değil misiniz?
Bir odayı kız kardeşiyle paylaşıyor.
O, kız kardeşiyle bir yatak odasını paylaşmak zorunda kaldı.
Odasını kız kardeşi ile birlikte paylaşmak zorunda kaldı.
Ablanla tanışmak istiyorum.
Kız kardeşinle arkadaş olmak istiyorum.
Onun kız kardeşine ne olduğunu merak ediyorum.
O, küçük kız kardeşimle nişanlıdır.
Kız kardeşimle hayvanat bahçesine gittim.
Kız kardeşiyle temasa geçmeye çalışıyorum.
Kız kardeşim ve ben kale'ye gittik
Şu an kız kardeşimle öğle yemeği yiyorum.
Kız kardeşim kadar uzunsun.
O, benim kuzenimle nişanlandı.
Tom Mary'nin küçük kız kardeşi ile nişanlıdır.
Kız kardeşini tanıyorum.
Bu kez kız kardeşimle geleceğim.
Tom beni kız kardeşiyle tanıştırdı.
Kız kardeşinin yanında kısa görünüyor.
Kız kardeşimle oyun oynuyorum.
Tom'un kız kardeşi ile tanışmanı istiyorum.
Tom'un kız kardeşini tanıyor musun?
Kız kardeşimle parkta oynardım.
Beni her zaman kız kardeşimle karıştırır.
Kız kardeşimle flört etmene izin vermeyeceğim.
Ally ikiz kız kardeşi Anne ile oynamayı seviyor.
Kız kardeşimle tanışmanı istiyorum.
Tom ve Mary benim kuzenlerimdir.
Tom'un küçük erkek kardeşi Mary'nin ablasıyla çıkıyor.
Ne zaman kız kardeşin ile Kyoto'ya gittin?
Kız kardeşini görmek istiyorum.
Odayı kız kardeşimle paylaşıyorum.
Senin ablan ile tanışmak istiyorum.
Tom birkaç yıl önce kız kardeşimle çıkmıştı.
Mary'nin Tom'un kız kardeşi olduğunu bilmiyordum.
Kız kardeşim Mary ile tanışmanı istiyorum.
fakat anneye ve kız kardeşe küfür etmeyeceksin
10 yıldır hasta kız kardeşiyle ilgileniyor.
Onun kız kardeşini tanıyorum.
Tom'un kız kardeşini tanıyorum.
Tom bana kız kardeşini tanıttı.
Geçen hafta ablasını görmeye gittim.
Tom'a kız kardeşimi bir daha görmemesini söyledim.
Üvey kız kardeşimle oldukça iyi geçiniyoruz, ancak aynı şeyi üvey annem için söyleyemem.
Keşke Mary benim kız kardeşim olsaydı.
Seni ilk gördüğümde kız kardeşinle karıştırdım.
Biz erkek kardeş ve kız kardeşiz.
Beni kız kardeşiyle tanıştırdı.
Nancy beş yıldan fazla süredir ablam ile iyi ilişkiler içindedir.
Petra, kız kardeşimi tanıyor musun?
Tom, kız kardeşinden özür dile. Onu ağlattın.
Kız kardeşim ve ben tatilde Fuji Dağı'nın dibindeki ufak bir köyde kaldık.
Bana benzeyen ve kız kardeşimin yanında duran adam benim ikiz erkek kardeşimdir.
O benim üvey kız kardeşim ama ben ona kız kardeşim diyorum.
O, yaklaşık olarak kız kardeşimle aynı yaşta.
Tom'un Mary'nin artık onun üvey kız kardeşi olacağı fikrine alışması için sadece biraz zamana ihtiyacı var.
Senin kuzenimle tanışmanı istiyorum.
O, yaklaşık olarak büyük kız kardeşimle aynı yaşta.
Tom'u tanımıyorum ama kız kardeşini tanıyorum.
Onlar kuzendiler.
Alice nehir kıyısında kız kardeşinin yanında oturmaktan sıkılmaya başlamıştı ve yapacak da bir şeyi olmadığından bir iki kez kız kardeşinin okuduğu kitaba çaktırmadan bakıverdi fakat kitapta resim ya da diyalog yoktu, Alice de "resimsiz ve diyalogsuz bir kitap ne işe yarar" diye kendi kendine düşündü.