Examples of using "играла" in a sentence and their turkish translations:
Marie oynadı.
Müzik vardı.
Güzel bir maç geçiriyordum,
Bir grup çocuk oynuyordu.
Çocuklarıyla oynadı.
O basketbol oynadı.
O, keman çaldı.
O, bir peri rolünü oynadı.
Avusturya, Avustralya'ya karşı oynadı.
O, satranç oynadı.
Piyano çalıyordu.
Oyun oynuyordum.
O sırada kız kardeşi ile oynuyordu.
Piyanoyu coşkuyla çaldı.
Mary oyunda, yaşlı bir kadın rolünü oynadı.
Kedi canlı bir fare ile oynuyordu.
Mary oyuncak bebeklerle oynardı.
Radyoda hafif müzik çalıyordu.
O, basketbol oynardı.
Bütün gün tenis oynuyordum.
Dün ben ilk kez tenis oynadım.
Dün bütün gün tenis oynadı.
Gitar çaldı ve şarkı söyledi.
O zaman piyano çalıyordu.
O, bizimle poker oynardı.
Odaya girdiğimde, piyano çalıyordu.
Bayan Lark piyano çaldı ve çocuklar şarkı söyledi.
Eskiden tenis oynardım.
Ben futbol oynadım.
Jane tenis oynamadı, değil mi?
O, gitar çaldı ve o piyano çaldı.
Ben eve geldiğimde kız kardeşim gitar çalıyordu.
Burada oynuyordum.
Ben küçük bir kızken oyuncak bebeklerle çok oynardım.
Tom Mary'nin çocuklarıyla oynamasını istemiyordu.
- Odaya girdiğimde, o piyano çaldı.
- Ben odaya girdiğim zaman, o piyano çaldı.
Tom Mary'nin onun çocuğuyla oynamasını istemiyordu.
Kedi yaşayan fareyle oynadı.
Ben sadece basketbol oynuyordum.
Eskiden caz çalardım.
Arkadaşlarla oynadık.
Ben her zaman erkek kardeşimle oynadım.
Legend of Zelda oynadın mı?
Dün tenis oynamadım.
Ben dün ilk defa tenis oynadım.
- Eskiden tenis oynardım.
- Önceden tenis oynardım.
O bu projede önemli bir rol oynadı.
Tenis oynadım.
Tom'la hiç poker oynamadım.
Tüm gün tenis oynadım.
Hiç domino oynadın mı?
Hiç poker oynadın mı?
Hiç Tom ile tenis oynadın mı?
Ben uzun zaman önce piyano çalardım, bu yüzden hala biraz çalabilirim.