Examples of using "своему" in a sentence and their turkish translations:
Arzularınızı izleyin.
O, bebeğine gülümsedi.
Planına bağlı kalıyor musun?
topluluğunuza hak ettiğini,
ürünlerinize hak ettiğini verirseniz
Avukatını aramalısın.
Onu kendi tarzınla yap.
- Babana saygısızlık etme Tom.
- Babanla doğru konuş Tom.
Erkek kardeşine yardım edebilir misin?
- Sen planına sadık kalacak mısın?
- Planına sadık kalacak mısın?
Onu kendi tarzımla yaptım.
izin verilmediğinden yakınıyor .
O, patronuna sadıktır.
Ben babamı arıyorum.
Öğrenciler öğretmenlerini selamladı.
Hayal gücünü serbest bırak.
Avukatımı telefona alayım.
Ben avukatımı arıyorum.
Erkek arkadaşınla mesajlaşıyor musun?
Tom arkadaşına imrendi.
Avukatımı aradım.
Ben kocamı aldattım.
Oğlan, dedesiyle konuşuyor.
Sevgilimi aldattım.
Köpek sahibine sadıktır.
Tom, avukatına telefon etti.
Babanı rahatsız etmeyi kes.
Erkek kardeşine yardım etmeye git!
Öğretmenini kibarca selamladı.
O, erkek arkadaşına mesaj attı.
Tom bunu kendi yöntemiyle yapacak.
- Bununla ilgili olarak öğretmenini bilgilendirdin mi?
- Bu konuda öğretmenine bilgi verdin mi?
- Öğretmenine bundan bahsettin mi?
- Bunu öğretmenine rapor ettin mi?
Öğretmenine birkaç soru sordu.
Babamın çiçekleri sulamasına yardım ettim.
Tom işleri kendi tarzıyla yapmayı sever.
çoğunlukla, kendi farklı yollarıyla
yahu adet olsun efendime söyleyeyim
Kendi tarzınızla işinizi yapın.
Çocuğunun boğulmasına izin verdi.
Erkek arkadaşı için bir kazak örüyor.
O, onu kendi tarzıyla yaptı.
O, babasına yardım etmedi.
O, oğluna bir sandalye yaptı.
O, efendisine iyi hizmet etti.
O, oğluna bir servet bıraktı.
Tom avukatını aramak istiyor.
O, babasına nadiren yazar.
O, işi oğluna devretti.
Bazen oğluna yazar.
O, çocuğu için bir oyuncak satın alıyor.
Hayal gücünüzün vahşileşmesine izin vermeyin.
Tom kedisine biraz süt verdi.
Erkek kardeşine bir mektup yazıyor.
O, çocuğu için bir oyuncak aldı.
Arkadaşımın evine gidiyorum.
O, oğluna bir kamera satın aldı.
O, arkadaşıyla tokalaştı.
- Avukatımı aramalıyım.
- Avukatımı aramam gerekiyor.
Oğlunu özledi.
Büyükbabama yardım etmeye çalıştım.
Hayalinin seninle kaçmasına izin verme.
Mektubu amcasına gönderdi.
Tom arkadaşına bir beşlik çaktı.
Arkadaşı için kek pişirdi.
- Dondurmanın erimesine izin verme.
- Dondurmanı eritme.
Patronuna ne söyledin?
Tom işleri kendi yöntemiyle yapar.
Babana söyleme.
Körü körüne patronuna uyma.
Tom evi oğluna bıraktı.
Tom oğluna bir servet bıraktı.
Herkes kendi yolunda delidir.
Ben hükümetime güvenmiyorum.
Avukatımı aramak istiyorum.
Sami patronuna e-posta gönderdi.
Bana dilini öğretirsem, ben sana benimkini öğreteceğim.
Tanrı insanı kendi suretinde yarattı.
O oğlu için yeni bir bisiklet satın almalı.
Oğluna merdivenden inmesini söyledi.
ama planıma geri döndüm
hani sen sevgiline o fotoğrafları atıyorsun ya hani!
Çocukluğumdan
Öğretmenine soru sormaya çekinme.
Sonucunu başkanınıza haber vermelisiniz.
O kocası ile ilgili her zaman hata buluyor.
O, oğluna bir sürü hediye bıraktı.
Çocuğu için güzel bir oyuncak aldı.
Oğluna büyük bir servet bıraktı.
O, oğluna yeni bir ev inşa etti.
Amcasına hitaben bir mektup gönderdi.
Babama ipek bir kravat hediye ettim.
O oğluna ilginç bir hikaye anlattı.
Oğluma yeni bir ev yaptım.
O kadın, kocasını hep aldattı.
Aynada kendine gülümsedi.
Size dilimi öğretebilirim.