Examples of using "сводить" in a sentence and their turkish translations:
O beni sinemaya götürmeye söz verdi.
Oğlumu doktora götürmek zorundayım.
Onu bir doktora götürmem gerekiyor.
Tom'un geçinmesi zordur.
Jimmy onu hayvanat bahçesi götürmem için bana yalvardı.
Tom'un kıt kanaat geçinmesi kolay değildi.
Tom, Mary'yi hayvanat bahçesine götürmemi istedi.
- Tom kıt kanaat geçinmekte zorlanıyor.
- Tom darlık çekiyor.
Üç yaşındaki kızım onu parka götürmemi istedi.
Babam beni hayvanat bahçesine götürmek için bir gün ayıracağını söyledi.
Tom'u doktora götürmek zorundayız.
- Beni oraya götürebilir misin?
- Beni oraya götürür müsün?
Geliriyle geçinmeyi zor bulduğu için o çalışmaya başladı.
- "Kendi kendine birini öldürmeyi hiç düşündün mü?" "Hayır, ben onların kendi hayatlarını sonlandırmak isteyen biri değilim."
- "Sen hiç kendini öldürmeyi düşündün mü?" "Hayır ben kendi hayatına son verecek bir kişi değilim."