Examples of using "разницу" in a sentence and their turkish translations:
Farkı görüyor musun?
Farkı görüyor musun?
Farkı biliyorsun.
Farkı hissedebiliyor musun?
Farkı göreceksin.
- Farkı söyler misin?
- Farkı söyleyebilir misin?
Farkı görebiliyor musun?
Farkı göreceksin.
Farkı ödeyeceğiz.
Tom farkı fark etti.
Farkı fark ettim.
- Farkı fark etme ihtimaliniz yok.
- Muhtemelen farkı fark etmeyeceksin.
Biri farkı görebilir mi?
Farkı anlıyor musun?
Tom'un farkı söyleyemeyeceğinden eminim.
Tom farkı bilmeyecek
Bir çocuk bile farkı fark ederdi.
Tom muhtemelen farkı fark etmeyecek.
idman ve yarışma arasındaki açığı kapayarak gözler üzerimizdeyken
Bu iki fotoğraf arasındaki farkı buldun mu?
Doğru ve yanlış arasındaki farkı biliyor musun?
Mikroskop ve teleskop arasındaki farklılığı biliyor musun?
Bu iki resim arasındaki farkı söyleyebilir misin?
Farkı görebiliyorsun, değil mi?
Kırsal bölgelerde ise az önce de belirtmiştik birazcık farklılık var
Umarım farkı görecek kadar beynin vardır.
Geliştirme ve sabit zihniyetlerinin ne olduğunu öğrendim.
Bir fark görebiliyorum.
Tom farkı bilir.
Fark gören var mı?
Tom melankoli ve depresyon arasındaki farkı söyleyemez.
İngilizce öğrenenlerin 'eğlence" ve 'eğlenceli' arasındaki farkı hatırlamaları önemlidir.
Göreviniz, ben konuşurken olabilecek değişiklikleri fark etmek.
Birçok insan "then" ve "than" arasındaki farkı bilmiyor gibi görünüyor.
Eğer onu ağabeyi ile karşılaştırırsanız, farkı göreceksiniz.
Tom, ucuz ve pahalı şarap arasındaki farkı söyleyemez.
Tom ucuz şarap ve pahalı şarap arasındaki farkı açıklayamıyor.
Tom bir farkı fark ettiğini söyledi.
bu ise yeryüzü sistemindeki canlılık ve cansızlık arasında farkı temsil eder
Tom bu iki tuz markası arasındaki farkı tadabileceğini iddia ediyor.
Bana siyah çay ve yeşil çay arasındaki farkı tanımlayabilir misin?
Rusça öğrenirken, düzenli ve düzensiz fiiller arasındaki farkı anlamak önemlidir.
Farkı biliyorum.
dünyada yaşayan insanlara göre saniyenin binde ikisi kadar zaman farklılığı yaşarlar
Öğretmen "Hepimiz Tom'un suçlu olduğunu biliyoruz." ve "Bildiğimiz tek şey Tom'un suçlu olması." cümleleri arasındaki farkı açıkladı.