Examples of using "разделяет" in a sentence and their turkish translations:
Tom, Mary'nin coşkusunu paylaşmıyor.
Tom senin coşkunu paylaşmaz.
Onlar büyük bir uzaklıkla ayrılırlar.
Dönüş yok köprüsü iki Kore'yi ayırıyor.
Takım, kaptanlarının görüşünü paylaşıyor.
Aşk ve nefret arasında ince bir çizgi vardır.
Atlas Okyanusu Amerika'yı Avrupa'dan ayırır.
Çin ve Amerika'yı hangi okyanus ayırır?
Bir nehir şehri doğuya ve batıya ayırır.
Tom. Almanca cümlelerde Mary'yi sık sık bir virgülle ayırdığı için üzgün.
- İngiltere ve Fransa, Manş deniziyle ayrılır.
- İngiltere ve Fransa, Manş denizi tarafından ayrılır.
Babası onların ailesi gibi aynı dini inançları paylaşmayan bir kızla onun nişanını tasdik etmedi.