Examples of using "восторг" in a sentence and their turkish translations:
Kimse heyecandan yerinde duramıyordu.
Tom, Mary'nin coşkusunu paylaşmıyor.
Anna benim hediyem ile mutlu oldu.
O, aynadaki görüntüsüne hayran kaldı.
Tom mutluydu.
Zafer bizi heyecanlandırdı.
Kedi akşam yemeği için balık aldığında sevinçten heyecanlandı.