Examples of using "пятнадцати" in a sentence and their turkish translations:
İkiye çeyrek var.
- Tren on beş vagondan oluşmuştu.
- Tren on beş vagondan oluşuyor.
On beş binden fazla seyirci vardı.
O, yaklaşık on beş dolara mal olacak.
Yürüyerek on beş dakika.
On beş yaşımdan beri hiç et yemedim.
- On beş yaşımdan beri futbol oynarım.
- On beş yaşımdan beri futbol oynuyorum.
Kestaneleri en az on beş dakika boyunca kaynat.
Tom günde yaklaşık on beş mil yürüyor.
Beşe çeyrek kala gel.
Biz bu görüntüleri 15 gün saklıyoruz.
Sekize çeyrek var.
Saat üçe çeyrek var.
Joseph on beş dilde 'seni seviyorum' diyebilir.
Tom on beş yıldan daha önce ilk eşinden boşandı.
- 3 kere 5, 15.
- Üç kere beş on beş yapar.
12:45'e ne dersin?
Üç kere beş on beş yapar.
Ben on beş yıldır bir öğretmendim.