Examples of using "пускать" in a sentence and their turkish translations:
Ağaçlar tomurcuklanmaya başladı.
Tom'un araba sürmesine izin vermemelisin.
Araba kullanmana izin vermemeliydim.
Tom Mary'nin araba sürmesine izin vermemeli.
Araba sürmene izin vermem gerektiğini sanmıyorum.
Konuşmalarımda uzmanların olmasına izin vermememin iyi bir nedeni var.
Tom'un araba sürmesine izin vermeyeceğim.