Examples of using "продать" in a sentence and their turkish translations:
- Onu satmak zorundasın.
- Sen onu satmalısın.
Bunu satmak istedim.
Tom onu satmak istiyor.
Tom onu satmak istedi.
- Onları satmak ister misin?
- Onları satmak ister misiniz?
- Onları satmak istiyor musun?
- Onları satmak istiyor musunuz?
Ben bunu satmak istiyorum.
O, satmak için söz verdi.
- Neden onu satmak istiyorsun?
- Neden onu satmak istiyorsunuz?
- Niçin onu satmak istiyorsun?
- Niçin onu satmak istiyorsunuz?
- Niye onu satmak istiyorsun?
- Niye onu satmak istiyorsunuz?
Tom arabasını satmaya karar verdi.
Bunu satabiliriz.
Tom evini satmaya karar verdi.
Bu evi satmak kolay olmayacak.
Tom evini satmayı planlıyor.
Evimi satmak istiyorum.
Arabamı satmaya karar verdim.
Evini satmak istiyor musun?
Onu evini satmaya ikna ettim.
Onu satabilirsin.
Herkes stoklarını satmaya çalıştı.
Satıcı bir araba satmak istiyor.
Onu satabilirsin.
Ne satmak istiyorsun?
Kendimi nasıl beğendirebilirim?
Onları satmak istiyor musun?
Arabayı satmaya karar verdi.
Bunu satmak istiyorum.
Onu satmak zorundasın.
- Tom ne satmaya çalışıyor?
- Tom ne numara peşinde?
Tom evini satmak zorunda kalacak.
Onu satamazsın.
Tom herhangi bir şey satabilir.
Tom evini satmak zorunda kaldı.
Evimizi satmak zorunda kalacağız.
Gitarını satmayı gerçekten istiyor musun?
Sana onu satamam.
Tom onu bir sürü paraya satabildi.
Zaten bunu satmak istiyordum.
Tom Ann'e evini satmasını önerdi.
Bunu nerede satmak istiyorsun?
Evimi satmak zorundayım.
Tom arabasını satmak istedi.
Bunu bugün satmak zorundayım.
Tom evini satmaya karar verdi.
Arabamı satacağım.
Sonuncuyu satamadım.
Böyle bir evi satmak kolay olmayacak.
Tom arabasını satmaya karar verdi.
Bunu satabilirim.
Bunu kime satabilirim?
Tom arabasını satmak zorunda kaldı.
Tom evini satmaya çalıştı.
Arabamı satmak istiyorum.
Tom arabasını satmaya çalışıyor.
Tom'a benim eski arabamı satmak istedim.
Evini satmak istediğinden emin misin?
Sanırım Tom bize bir şey satmak istiyor.
daha sonrasında öğretmen bu görüntüleri satabilir
Bütün halk bahçelerini satmaya çalıştılar
O bileziği satamayız.
Sanıyorumki evlerini satmak zorunda kalacaklar.
Sanıyorumki evlerini satmak zorunda kalacaklar.
Komşularımız evlerini satmak zorunda kaldılar.
Onu satabileceğini sanmıyorum.
Bugün onların hepsini satmak zorundayım.
Tom, Mary'yi motosikletini satması için ikna etti.
Tom çiftliği satmak zorunda kaldı.
Bisikletini Tom'a satacak mısın?
Tom Mary'ye çalınmış bir kemanı satmayı önerdi.
Evi satmak onun fikriydi.
Tom arabasını çok paraya satmayı başardı.
Tom'u evini satmak için ikna etmek zor olacak.
Ailem bana motosikletimi sattırdı.
Neden bu mobilyaları satmak istiyorsunuz?
Tom eski arabasını satmaya çalışıyor.
Tom eski kanepesini satmaya çalıştı.
Gerçekten gitarını satmak istiyor musun?
Babanın gitarını satmak istediğine tam olarak emin misin?
Ortak varlık satılamaz, başkasına verilemez
Bence eski arabamızı satmalıyız.
Tom ve Mary evlerini satmaya çalışıyorlar.
Komşularımız evlerini satmak zorunda kaldılar.
Tom, evini satmak istediğini söyledi.
Tom arabasını satmayı düşünüyor.
Şakkadanak bir 10 milyar dolar satmalıyız.
Hacı bakkalda da satılacak hali de yok
Taninna'ya evini satmasını tavsiye ettiğin doğru mu?
Kitabı bana 500 yene satar mısın?
Tom arabalarından birini Mary'ye satmaya karar verdi.
Bisikletini Tom'a satacağını duydum.
Her şeyi satmak için onu kullanıyoruz.
Biz uçaklarımız vardı ama onları satmak zorunda kaldık.
Tom işini satmaya ve emekli olmaya karar verdi.
Tom o fiyata arabasını satamayacak.
Kullanılmış arabamı 100 dolara satabildim.
Tom evini satacak.
Evimi satacağım.
Eski arabasını Kobe'deki bir adama satmak istiyor.