Examples of using "принесут" in a sentence and their turkish translations:
- Para size mutluluk getirir mi?
- Para sana mutluluk getirecek mi?
Onun çabası meyve verecek.
Kötü kitaplar sana zarar verecek.
- Çabanız mutlaka sonuç verecek.
- Çabanız mutlaka meyvesini verecek.
Para size mutluluk getirmeyecek.
Sence para sana mutluluk getirecek mi?
Çabalarınız bir gün meyve verecek.
Eğer bu çaba tamamen başarılı olursa
İnşallah çabalarınız meyvesini verecektir.
Çabalarımız yakında meyvesini verecek.
Paranın sana mutluluk getireceğini gerçekten düşünüyor musun?
Çabalarının başarıyla sonuçlanacağından eminim.