Examples of using "признают" in a sentence and their turkish translations:
Onların otoriteye hiç saygıları yok.
Onlarda tam bir otoriteye saygı eksikliği var.
Ama onu kabul edeceğe benzemiyorlar.
Sence onu suçlu bulacaklar mı?
Yahudiler İsa'yı tanımaz. Protestanlar Papa'yı tanımaz. Baptistler içki dükkânında birbirini tanımaz.
O, şimdi en umut verici yazarlardan biri olarak tanınmaktadır.
Bütün filozoflar evrenin sonsuzluğunun gerçek olduğunu düşünmez.
Tom'un düşmanları bile onun adil bir adam olduğunu kabul ettiler.
Herkes problemi bilir ama hiç kimse onun hakkında konuşmaz.
Tom nitelikleri tanınmadığı için Avustralya'da bir doktor olarak çalışamadı.