Examples of using "узнают" in a sentence and their turkish translations:
Onlar bilecek.
Herkes bilecek.
Onlar ne olduğu hakkında öğrenecekler.
Ya ebeveynlerin öğrenirse?
Onlar öğrenirse kovulacağım
Onlar asla bilmeyecek.
Ya ebeveynlerim öğrenirse?
Belki beni tanıyacaklar.
Onlar orada olduğumuzu bilmeyecek.
Onlar burada olduğumuzu hiç bilmeyecekler.
Onlar bilmeyecekler.
"Hiç kimse giysilerini nereden satın aldığını bilmeyecek." "Hayır, bilecekler!"
Ailen anlarsa başın belaya girer.
Ailen anlarsa başın belaya girer.
Google Haritalar aracılığıyla, dünyanın dört bir yanından insanların bizden haberdar olacağını umuyorum.
Sadece çok uzağa gitme riskini alanlar birinin ne kadar uzağa gidebileceğini bilecektir.
Tom insanların onu tanımayacağını umarak, sakalını kesti ve saçını sarıya boyadı.
Yahudiler İsa'yı tanımaz. Protestanlar Papa'yı tanımaz. Baptistler içki dükkânında birbirini tanımaz.