Examples of using "подходящую" in a sentence and their turkish translations:
O, uygun bir iş arıyor.
O, yeni elbisesi ile uyması için yeni bir şapka seçti.
Uzun bir araştırmadan sonra tatmin edici bir oda buldum.
Kahverengi bir elbiseye uyacak bir şapka arıyorum.
Kuşkusuz bu dünyada her erkeğin ve kadının evlenmek için huyu huyuna, suyu suyuna tamamen denk birisi mutlaka vardır; fakat bir insanın sadece birkaç yüz kişiyle tanışma fırsatı bulduğu, bu birkaç yüz kişi içinden belki bir düzinesini yakından tanıdığı, bu bir düzinenin de ancak birkaçıyla dost olduğu göz önüne alınır ve de dünyada milyonlarca insanın yaşadığı hatırda tutulursa kolayca görülür ki dünya yaratıldığından beri doğru erkek doğru kadınla muhtemelen daha hiç karşılaşmamıştır.