Translation of "огромного" in Turkish

огромного, многообразного континента —

bir öbek halinde birleştiriyor

спускаясь с огромного выступа,

at büyük bir adım attı

Неудачи стали причиной его огромного пессимизма.

Onun talihsizlikleri onda büyük karamsarlığa neden oldu.

Ответ на вопрос, есть ли продолжение этого огромного сокровища

Bu devasa hazinenin devamı var mı sorusunun cevabı

Вчера я ходил в зоопарк и видел огромного моржа.

- Dün hayvanat bahçesine gittim ve iri bir denizayısı gördüm.
- Dün hayvanat bahçesine gittim ve büyük bir deniz ayısı gördüm.

У меня не было никаких особенных ожиданий, поэтому я не испытываю огромного разочарования.

Benim büyük beklentilerim yoktu bu yüzden hiç büyük hayal kırıklığı yok.