Examples of using "например" in a sentence and their turkish translations:
Örneğin,
Örneğin?
kaygı
Blok zinciri örneğin:
İşte bir örnek.
Mesela, İngilizceyi seviyor musun?
Antik Yunanistan'da mesela
Buraya bakalım.
"Kh" sesi örneğin.
Örneğin, maddi kayıp:
Birleşik Krallık ve monarşisine bir bakalım:
Bunun gibi.
Mesela yalan söylemek tamamen yanlıştır.
İş ile ilgili olabilir,
Arjantini örnek olarak alalım,
Mesela, bu bir kalem.
"Tatoeba" Japoncada "mesela" demektir.
Mesela, Baba filmine geri dönersek
Amerikan ordusunda,
Bu olay, örneğin
Örneğin, şu buzulu ele alalım.
Örneğin ağırlığı ne?
bugün olduğu gibi, değil mi?
uzun dönemli olgularla bırakılır.
Mesela, sizin umurunuzda olmalı mı?
Mesela Amelia Rivera konusunda olduğu gibi,
Larry Page, örneğin, Jeff Bezos--
Mesela, genetik faktörleri de hesaba katmalıyız
mesela size bir örnek vereyim
Tatoeba, Japonca'da örneğin anlamına gelir.
Japonca kelime "Tatoeba" "Örneğin" anlamına gelir.
"Yapacak çok şeyimiz var." "Mesela?"
"Tatoeba" Japoncada "örneğin" anlamına gelir.
Örneğin, yaygın anksiyete bozukluğu olan kişiler
mesela eve gittiğinizde,
Böylece dinozorların öz torunlarını,
Ve arka tarafına rahatça sokulabiliriz.
örneğin astıma neden olan genlerde.
beynin fiziksel yapısındaki değişiklikler gibi
Magritte'nin bu eserinde,
Mesela, mikrobilgisayarlar başta video oyunlarında kullanılıyordu
Örneğin derin öğrenme ağına
Örneğin, göğüs kanseri olan bir kadın hasta
Kaplanlar gibi bazı hayvanlar et yerler.
Bir hobin var mı. Örn. resim?
Örneğin, restoran işindeyseniz
Lezzetli şeyler yerken olduğu gibi, haz aramak
eskiden basit olan kararlar bile
Annem gibi bazıları da Büyük Göç vagonuna bindi --
Lifestyle Heart Trial'ı düşünün örneğin,
Bunu, örneğin Aslan Kral'da görebiliyoruz.
Ama bakın, şuradaki ağaca bile bakmamız yeterli olur.
pas veya pirit gibi
"Robotum biraz kısa sanki" gibi şeyler fark etmeye başlıyorsun.
Örneğin burada Zimbabwe'den bir aile,
Aileler çocuklarına örnek ile kibarlığı öğretmeli.
"Bu insanlar, polis olabilir. Market tezgahtarı olabilir."
Çok sayıda hayvan, örneğin kaplanlar gibi, et yer.
Örneğin, Mary ile çıkmayı düşünebilir misin?
"Tatoeba" Japoncada "örneğin" anlamına gelir.
İtalya'da Roma ve Venedik gibi birçok antik kent vardır.
mutluluk ve neşe gibi olumlu duygular hissedersin.
Şimdiye dek, müzik öğrenmek çok kolay gelebilir,
işte çok yoğun olduğunuzu söylemek istediğinizde,
Örneğin, Marie Watt'ın ''Battaniyeden Totem Direği''
aniden yırtılabilir ya da parçalanabilir.
şöyle ki; örneğin tsunami de dalga boyu 20 metreyken
memeli olmasına rağmen kış uykusuna yatarlar mesela.
Mesela şuanda kullandığınız Youtube, Google'ın.
Birçok hobilerim var, örneğin balıkçılık ve tırmanma.
Örneğin benim yerimde olsaydın ne yapardın?
"TV izlemekten usandım. Başka bir şey yapalım." "Ne gibi?"
mesela sevgilinizden ayrıldığınızda veya sevdiğinizi kaybettiğinizde.
mesela cadı bir doktor veya tabu bir meyve yemenin sonucu olarak.
örneğin, savaş alanındaki korku hissi ve korunmak için eğilmek -
Örneğin herkese arkadaş canlısı olana "ahbap",
Mühendisler zaten alüminyum, çelik ve plastiğin
uçağın uçuşsal paralelliği gibi sabit kalmasındaki sebebin
gerçekten önemsedikleri birine hislerini söylemelerini isteyebilirim.
Bir Fransız, mesela, bir Rus şakasına gülmekte zorlanır.
Japonya'da Kyoto ve Nara gibi güzel şehirler vardır.
"Ben bir şey olmasını istiyorum." "Ne gibi?" "Bilmiyorum."
Japonya'da birçok güzel kent vardır. Örneğin Kyoto ve Nara.
- İtalya'da birçok eski kent vardır. Örneğin Roma ve Venedik.
- İtalya'da çok sayıda eski şehir var. Örneğin Roma ve Venedik.
çünkü New York'un sıcak günlerinde yangın musluğu patlardı
Örneğin, bir Perşembe sabahı saat 7'de bahçenizi biçmeye başlamayın.
örneğin; bir gemi suda ilerlerken gözden bir süre sonra kayboluyor
Berbat fikirler ise çöplükteki bir restoran,
Örneğin, o Almanca, Fransızca ve İngilizce biliyor.
becerilerinizin ne olduğu zihniyetinizin ne olduğu gibi.
O hâlde daha küçük bir cihaz kullanacağız, tıpkı bunun gibi.
- Az görmenin bazı avantajları vardır; örneğin, o hayal gücünü geliştirir.
- Görme bozukluklarının hayal gücünü geliştirme gibi bazı iyi tarafları da vardır.
Bazı Almanca kelimelerin telaffuz edilmesi İngilizce konuşan biri için son derece zordur. Örnek olarak: "Streichholzschächtelchen".
diğer sera gazlarının yanı sıra, atmosfere karbondioksit salınımı yapılır,
Bazı Almanca sözcükleri telaffuz etmek, İngilizce konuşan biri için son derece zordur örn. "Streichholzschächtelchen"
Örneğin,siz bir bilim adamısınız ve insanlığa mükemmel faydada bir buluşlarınız var
Jack çamı kozalakları, örneğin, büyük bir ısıya maruz kalıncaya kadar tohumlarını bırakmak için kolayca açılmazlar.
Elimizi yıkayalım sokağa çıkmayalım gibi sosyal mesajlar çok güzel