Examples of using "тревогу" in a sentence and their turkish translations:
kaygı
anksiyetelerinin olmadığını gördük.
bu durum çok endişe verici.
Ekologlar alarm veriyor.
- Bir huzursuzluk hissettik.
- İçimiz sıkıntılandı.
Mahkumlar yanlış alarm verdi.
Biraz huzursuzum.
Muhtemelen bu endişelenmenize neden olacak
Tom endişesini gizleyemedi.
Haber köyün her tarafında korkuya neden oldu.
Mektubu benim canımı sıkıyor.
ve bunlar gelecekleri için alarm sinyalleri veriyorlar.
İPod'umu dinliyordum, bu yüzden yangın alarmını duymadım.